Yozgat’ta Gezilecek Yerler

07.09.2024
89
Okuma Süresi: 31 dakika
A+
A-
Yozgat’ta Gezilecek Yerler

Yozgat, İç Anadolu’nun gizli hazinelerinden biri olarak keşfedilmeyi bekleyen bir şehir. Tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Bozkırın ortasında yer alan bu büyüleyici şehir, kaplıcalarından antik kentlerine, yemyeşil parklarından lezzetli yöresel mutfağına kadar her zevke hitap eden bir seyahat rotası sunuyor. Yozgat’ta gezilecek yerler arayışında olanlar için, her köşesinde farklı bir hikaye ve güzellik saklayan bu şehir, adeta bir açık hava müzesi gibi. Şimdi gelin, Yozgat’ın benzersiz atmosferinde keşfe çıkalım!

Tarihi Yerler

Binlerce yıllık geçmişi boyunca Hititlerden Romalılara, Bizans’tan Selçuklu ve Osmanlı’ya kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Yozgat, tarihi zenginlikleriyle öne çıkıyor. Antik kentlerden, görkemli camilere, tarihi köprülerden konaklara kadar pek çok tarihi yapıyı bünyesinde barındıran bu şehir, zamanın izlerini günümüze taşıyor. Yozgat’ın büyüleyici atmosferinde, geçmişin büyüsüne kapılmaya hazır olun! Bu başlık altında Yozgat’ın mutlaka görülmesi gereken tarihi yerlerini keşfedeceğiz.

Tavium Antik Kenti

Yozgat şehir merkezine 40 kilometre mesafede, Büyüknefes Köyü’nde bulunan Tavium Antik Kenti, Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından biri olarak tarih meraklılarını büyülüyor. Hitit, Frig, Galat, Roma, Bizans ve Selçuklu medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan bu antik kent, aynı zamanda Trokme kabilesinin başkenti ve dönemin önemli bir ticaret merkezi olarak biliniyor. Tavium’un sokaklarında gezerken karşılaşacağınız sütunlar, heykeller, mezar taşları, kitabeler, tapınaklar, hamamlar, surlar ve tarihi kapılar, binlerce yıl öncesine uzanan bir hikayeyi gözler önüne seriyor. Her bir kalıntı, ziyaretçilerini tarihin derinliklerine götüren birer zaman kapsülü gibi.

Kerkenes Harabeleri

Kerkenes Harabeleri, tarihin derinliklerinde kaybolmuş bir hazine gibi, ziyaretçilerini bekleyen benzersiz bir antik şehir. Anadolu’nun kalbinde, Yozgat’ın Sorgun ilçesinde yer alan ve Kayıp Şehir Pteria olarak da bilinen bu antik yerleşim, İç Anadolu’nun sessiz ve gizem dolu köşelerinden birinde bulunuyor. Kerkenes Harabeleri’ni gezmek, geçmişin izinde benzersiz bir yolculuğa çıkmak demek. Hititler, Persler, Lidyalılar ve Romalılar gibi birçok büyük medeniyete ev sahipliği yapmış bu antik kent, her taşında ve duvarında farklı bir hikaye saklıyor. Geniş bir alana yayılan kalıntıları, yürüyüş yolları ve doğal güzellikleri ile Kerkenes, tarihin ve doğanın iç içe geçtiği bir açık hava müzesi gibi.

Büyüknefes Köyü Çeşmesi

Büyüknefes Köyü Çeşmesi, Yozgat’ın zengin tarihini ve kültürel mirasını yansıtan önemli yapılardan biridir. Devşirme taş bloklar, düzgün kesme taş ve kaba yonu taş kullanılarak inşa edilmiş olan çeşmenin yalak kısmı da kesme taştan yapılmıştır. Doğu-batı doğrultusunda uzanan yapının çeşme bölümünde üçgen alınlıklı bir alan bulunur. Bu alınlığın üzerinde, kanatları yarı açık, pençeleri cepheden görülen ve tüyleri detaylı çizgilerle betimlenmiş bir şahin veya kartal figürü yer alır. Figürün hemen üzerinde ise rozet kabartma göze çarpar, bu da çeşmenin antik dönemden kalma bir eser olma özelliğini öne çıkarır.

Sarıkaya Kaplıcaları

Yozgat Sarıkaya Kaplıcaları, Türkiye’nin en gözde sağlık turizmi destinasyonlarından biri olarak öne çıkıyor. Yozgat’ın kuzeyinde yer alan Sarıkaya ilçesi, şifalı kaplıcalarıyla ünlü bir bölge. Bu kaplıcalar, yer altından gelen doğal sıcak su kaynaklarıyla besleniyor ve sağlık üzerindeki olumlu etkileriyle biliniyor. Sarıkaya Kaplıcaları, her yıl hem yerli hem de yabancı turistlerin akınına uğruyor. Kaplıca sularının, romatizma ve cilt rahatsızlıkları başta olmak üzere pek çok sağlık sorununa iyi geldiği söyleniyor. Aynı zamanda, bu suların zengin mineralli yapısı, tedavi edici etkilerini daha da güçlendiriyor.

Sarıkaya Roma Hamamı

Sarıkaya Roma Hamamı, Roma İmparatorluğu’nun 2. yüzyılda inşa ettiği ve Anadolu’da Roma mimarisine ait en iyi korunmuş tek termal hamam olarak dikkat çekiyor. Bu tarihi hamam, sadece mimarisiyle değil, sunduğu jeotermal suyun sağlık ve güzellik üzerindeki faydalarıyla da öne çıkıyor. Sarıkaya Roma Hamamı’nın geçmişinde efsanevi bir hikaye de yatıyor. Rivayete göre, Roma İmparatoru’nun kızı romatizma hastalığına yakalanır ve hiçbir tedavi onu iyileştiremez. Kral, son çare olarak kızını bu sıcak su kaynaklarının olduğu yere gönderir. Prenses, burada arkadaşlarıyla birlikte çamurlara girer ve zamanla iyileşir. Babası, kızının sağlığına kavuştuğu bu yere, kızının adını vererek mermerden bir havuz yaptırır. Bu nedenle, hamama “Kral Kızı Hamamı” da denir.

Kazankaya Kanyonu

Kazankaya Kanyonu, Yozgat’ın Aydıncık ilçesinden başlayarak Çorum’un İncesu köyüne kadar uzanan, yaklaşık 10 kilometrelik muhteşem bir doğa harikası. Kanyonun içinden geçen Çekerek Irmağı, bölgeye hayat verirken, her iki tarafında yükselen kayalar doğanın büyüleyici manzaralarını gözler önüne seriyor. Ancak Kazankaya Kanyonu, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda barındırdığı tarihi zenginliklerle de dikkat çekiyor. Kanyonun kayalıkları üzerinde Hititlerden kalma duvar kalıntıları, eski merdiven basamakları, gizemli mağaralar ve bereket tanrıçası Kybele’nin kabartması yer alıyor. Kybele kabartması, kanyona hâkim bir niş içinde konumlanmış ve bölgeye mistik bir atmosfer katıyor.

Akdağmadeni Muşalikalesi

Akdağmadeni Muşalikalesi, Yozgat’ın tarihi ve kültürel mirasları arasında öne çıkan önemli bir yapıdır. 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keykavus’un emirlerinden Necmeddin Bahramşah tarafından inşa ettirilen bu kale, halk arasında Behramşah Kalesi olarak da bilinir. Köyün kuzeyinde, yüksek bir tepe üzerinde yer alan Muşalikalesi, kesme taş ve moloz taşlarla inşa edilmiş surlarıyla dikkat çeker. Kalede, Selçuklu mimarisinin zarif izlerini taşıyan üç burç ve iki türbe bulunur. Bu türbeler, Muşali – Muşallimoğlu Ali Çelebi ve oğlu Mahmut Çelebi’ye ait olup, içinde ve çevresinde çeşitli mezar taşları ve kitabeler yer alır.

Yozgat Saat Kulesi

Yozgat Saat Kulesi, şehrin tam kalbinde, Cumhuriyet Meydanı’nda yer alıyor ve 1908 yılında Yozgatlı ünlü usta Şakir Usta tarafından inşa edilmiştir. Yedi katlı ve tek balkonlu olan bu kule, sarı köfeki taşlarından kesme taşlarla yapılmış zarif bir yapıdır. Her cephesinde birer saat bulunan kulede, bu saatlerin üzerlerinde Fransız imalatçılarının isimleri yazılıdır. Kulede her saat başında çalan çanlar, şehrin dört bir yanından duyulabilir ve çanın yaklaşık 250 kilogram ağırlığında olduğu belirtiliyor. Yozgat Saat Kulesi, Osmanlı mimarisinin zarif izlerini taşırken, kemerli pencereleri ve ince işçiliğiyle göz dolduruyor.

Yozgat Müzesi

Yozgat Müzesi, şehrin merkezinde yer alan ve 1871 yılında inşa edilmiş tarihi bir konakta hizmet vermektedir. Bir zamanlar konut, okul ve depo olarak kullanılan bu yapı, 1979 yılında devlet tarafından satın alınmış ve kapsamlı bir restorasyonun ardından 1985 yılında müze olarak kapılarını açmıştır. Yozgat Müzesi, hem arkeolojik hem de etnografik zenginlikleriyle ziyaretçilerine Yozgat ve çevresinin tarihini yakından tanıma fırsatı sunar.

Yozgat Bilal Şahin Külliyesi

Yozgat Bilal Şahin Külliyesi, şehrin en modern ve etkileyici yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Kent Park Mevkii’nde yer alan külliyenin yapımına, hayırsever iş adamı Bilal Şahin tarafından 2010 yılında başlanmış ve 2013 yılında tamamlanarak halka açılmıştır. Külliye, dini ve kültürel pek çok etkinliğe ev sahipliği yapacak şekilde tasarlanmış ve içinde çeşitli hizmet binaları, cami, Kur’an kursları, okuma salonu, şadırvan, saat kulesi ve misafirhane gibi yapılar barındırmaktadır.

Çeşka Yeraltı Şehri

Çeşka Yeraltı Şehri, Yozgat’ın en gizemli ve ilgi çekici noktalarından biri olarak dikkat çekiyor. Kirazlı Göleti’nin kuzeyinde, yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta yüksek bir tepenin üzerinde yer alan bu yeraltı şehri, Bizans dönemine ait izler taşıyor ve üç ayrı girişi bulunuyor. İçeride, kaya mezarları, odalar, galeriler ve çeşitli nişler görmek mümkün. Tarihi ve kültürel bir miras olarak korunmuş olan Çeşka Yeraltı Şehri, ziyaretçilerine adeta bir zaman yolculuğu sunuyor.

Sorgun Karakız ve Kazankaya Hitit Heykel Atölyeleri

Sorgun Karakız ve Kazankaya Hitit Heykel Atölyeleri, Yozgat’ın Sorgun ilçesinde bulunan önemli tarihi ve kültürel miraslardan biridir. Bu atölyeler, Hitit dönemine ait bazalt taşlardan yapılmış heykeller, su sarnıçları ve diğer arkeolojik eserleri barındırmaktadır. Hitit sanatının ve medeniyetinin izlerini taşıyan bu eserler, ziyaretçilere eski çağların zengin kültürünü yakından tanıma fırsatı sunar.

Yusuf Karslıoğlu Konağı

Yusuf Karslıoğlu Konağı, Yozgat’ın tarihi ve kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. 1883 yılında inşa edilen bu zarif konak, 1929-1936 yılları arasında Yozgat Belediye Başkanlığı yapan Yusuf Karslıoğlu tarafından satın alınmış ve o günden bu yana Karslıoğlu Konağı olarak anılmaktadır. Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan konak, zarif ahşap işçiliği, tavan süslemeleri ve detaylarıyla göz kamaştırır. Konağın sekizgen şeklindeki sofadan her köşeye açılan odaları vardır; özellikle güneybatı köşesindeki oda, önemli misafirler için ayrılmış ve diğer odalara kıyasla daha özenli işlenmiş tavanıyla dikkat çeker.

Yozgat Askerlik Şubesi

Yozgat Askerlik Şubesi, resmi bir kurum olarak hizmet vermekle birlikte, kentin tarihi ve kültürel mirasına tanıklık eden önemli yapılardan biridir. Osmanlı-Türk mimari tarzını yansıtan bu yapı, geçmişin izlerini günümüze taşıyan estetik detaylarıyla dikkat çeker. Binanın önünde, Atatürk’ün Yozgat’a gelişini anlatan ve üzerinde “Yozgat, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biridir” ifadesinin yer aldığı anlamlı bir anıt bulunur.

Çadırhöyük ve Peyniryemez Köyü

Çadırhöyük, Yozgat’ın Sorgun ilçesinde bulunan ve tarihi ile kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir höyüktür. Esenli – Gelingüllü Baraj Havzası’nda, yaklaşık 32 metre yüksekliğinde ve 220 metre çapında olan bu höyük, birçok farklı medeniyetin izlerini barındırmaktadır. Çadırhöyük’te yapılan arkeolojik kazılar, Kalkolitik dönemden İlk Tunç Çağı’na, Proto-Hitit, Hitit İmparatorluk Çağı, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine kadar uzanan geniş bir tarih yelpazesine ait eserler ortaya çıkarmıştır. Bu eserler arasında haç, bronz iğne, ağırlık, ağırşak, pişmiş toprak kap ve işlenmiş kemik gibi çeşitli objeler, geçmişte burada nasıl bir yaşam sürdüğünü gösteren önemli ipuçları sunar.

Akdağmadeni Eski Cezaevi – Tiftik Han

Akdağmadeni Eski Cezaevi, diğer adıyla Tiftik Han, iki katlı, dikdörtgen planlı ve mermer kesme taşlardan inşa edilmiş dikkat çekici bir yapıdır. Hem ön hem de arka girişe sahip olan bu binanın, ön giriş kapısında profilden işlenmiş bir aslan kabartması ve “Maşallah” ve “Subhanallah” yazıları yer alır. Kapının üzerindeki üçgen alınlık ve çiçek motifleri de binaya zarif bir estetik katmaktadır. İçeride, revaklı bir avlu ve çeşitli odalar bulunur; üst kattaki bir odanın kapısında ise Hicri 1316 (1898-1899) tarihi yazılıdır. Yapının çatısı tamamen kiremitle kaplanmış olup, binaya özgün bir karakter kazandırır.

Şefaatli Tren İstasyonu Binası

Şefaatli Tren İstasyonu Binası, Yozgat’ın halen aktif olarak kullanılan ve tarihi değeriyle öne çıkan önemli yapılarından biridir. 1925 yılında hizmete açılan ve Şefaatli ilçesinde yer alan bu istasyon, Osmanlı döneminin mimari özelliklerini yansıtan zarif bir yapıya sahiptir. Bodrum, zemin ve bir kat olarak inşa edilmiş olan binanın doğu ve batı cephelerinde iki giriş kapısı, bekleme salonu ve gar şefliği bölümleri bulunur. Sivri kemerli ve dikdörtgen şeklindeki pencereleriyle dikkat çeken istasyonun çatısı, o dönemin mimarisinde yaygın olan kiremit kaplama ile örtülmüştür.

Nizamoğlu Konağı

Nizamoğlu Konağı, Yozgat’ın tarihi ve kültürel mirasını en iyi şekilde yansıtan yapılardan biri olarak öne çıkıyor. 1871 yılında inşa edilen bu konak, iki katlı, kırma çatılı ve geniş bir bahçeye sahip olup, Osmanlı mimarisinin karakteristik özelliklerini barındırır. Sokağa bakan cephesinde ve iç mekânında birçok oda, sofa, eyvan, mutfak, kiler ve yüklük yer alır. Odaların bazılarında dikkat çekici ahşap işçilikleri ve duvar resimleri bulunur, bu da konağın estetik değerini artırır.

Çandır Şah Sultan Hatun Türbesi

Çandır Şah Sultan Hatun Türbesi, Yozgat’ın Çandır ilçesinde yer alan tarihi ve mimari açıdan değerli bir eserdir. Türbe, Dulkadirli Beyliği’nin hükümdarı Alaüddevle Bey’in oğlu Şahruh Bey’in eşi Şah Sultan Hatun’un anısına 1499-1500 yılları arasında inşa edilmiştir. 1492 yılında vefat eden Sultan Hatun için yaptırılan bu türbe, Anadolu’da eyvanlı türbelerin en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir.

Tuzla Köprüsü

Yozgat’ın kültürel mirasının önemli bir parçası olan Tuzla Köprüsü, hem tarihi dokusuyla hem de çevresindeki doğal güzelliklerle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Köprüyü gezerken, altından akan Delice Irmağı’nın serin ve berrak sularını, çevredeki yeşil ağaçların gölgesini ve kuşların cıvıltısını dinleyerek bu eşsiz yapının mimarisine hayran kalabilirsiniz. Ayrıca, köprü fotoğraf tutkunları için de muhteşem bir manzara sunar.

Çekerek Şehitler Anıtı

Yozgat’ın Çekerek ilçesinde bulunan ve tarihi önemi büyük olan bir anıttır. Kurtuluş Savaşı sırasında, Aynacıoğulları isyanını bastırmak için görevlendirilen Binbaşı Ali Galip Bey ve altı subay arkadaşının şehit edildiği yerde inşa edilen bu anıt, onların anısını yaşatmak için dikilmiştir. Üçgen bir yeşil alan içinde yükselen yedi adet bloktan oluşan anıtın her bir bloğu, bir şehidin ismini taşır. Anıtın etrafı, kısa demir korkuluklarla çevrilidir, bu da anıta daha düzenli ve korunaklı bir görünüm kazandırır.

Dini Yapılar

Çapanoğlu Camii

Çapanoğlu Camii, Yozgat’ın en görkemli ve tarihi yapılarından biri olarak dikkat çekiyor. 1779 yılında Osmanlı döneminde Bozok Sancağı valisi Çapanoğlu Mustafa Bey tarafından inşa ettirilen bu cami, Anadolu’da Türk barok mimarisinin Avrupa etkilerini yansıtan nadir örneklerinden biridir. Çapanoğlu Camii, iç ve dış olmak üzere iki bölümden oluşur. İç cami, kesme taş malzemeden yapılmış ve büyük bir kubbe ile örtülüdür. Dış cami ise iç caminin kuzeyine eklenmiş ve daha süslü, renkli bir yapıya sahiptir. Caminin çevresi, avlu duvarlarıyla çevrilidir ve avlunun doğu cephesinde Çapanoğlu Ailesi’ne ait bir türbe yer alır; bu türbede 18 adet sanduka bulunur.

Sorgun Salih Paşa Camii

Sorgun Salih Paşa Camii, Yozgat’ın Sorgun ilçesinde bulunan ve tarihi miras olarak kabul edilen önemli bir yapıdır. 1813 yılında Salih Paşa’nın emriyle inşa edilen bu cami, Sorgun Çayı’nın yanında, yemyeşil bir alan içinde yer alır. 1955 yılında, batı duvarı dışında kalan kısımları orijinaline sadık kalınarak yeniden inşa edilen cami, kare bir taban üzerine oturtulmuş, iki minareli ve kubbeli bir yapıya sahiptir. İç mekanın sade ve aydınlık atmosferi, caminin dikkat çekici özelliklerinden biridir. Son restorasyon çalışmaları sırasında mihrap ve minberi yenilenen caminin duvarları, iki kat halinde dizilmiş pencerelerle aydınlatılmaktadır. Merkezdeki kubbe ise betonarme büyük yuvarlak kemerler üzerine oturur.

Şeyh Hacı Ahmet Efendi Camii

Yozgat’ın tarihi ve kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için Şeyh Hacı Ahmet Efendi Camii, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. 1859 yılında Şeyh Hacı Ahmet Efendi tarafından yaptırılan bu cami, Taşköprü Mahallesi’ndeki Şeyhzade Caddesi üzerinde konumlanmıştır ve yapım kitabesi de bizzat kendisi tarafından yazılmıştır.

Başçavuş Camii

Başçavuş Camii, Yozgat’ta 1800-1801 yıllarında Çapanoğlu Süleyman Bey’in Başçavuşu Halil Ağa tarafından yaptırılmış önemli bir tarihi yapıdır. Kareye yakın dikdörtgen planlı olarak taş ve tuğla karışımı malzemelerle inşa edilen cami, kırma çatıyla örtülmüştür. Caminin kuzeybatısında, yuvarlak gövdeli bir minaresi bulunur. Avlusunda ise Halil Ağa’nın sarı taştan yapılmış mezarı ve bir çeşme yer alır.

Fatih Camii (Rum Ortadoks Kilisesi)

Yozgat’ın merkezinde yer alan ve hem tarihi hem de kültürel bir değer taşıyan Fatih Camii, aslında 19. yüzyılda Rumlar tarafından kilise olarak inşa edilmiş bir yapıdır. 1996 yılında camiye dönüştürülen bu yapı, Rum mimarisinin özgün özelliklerini günümüzde de korumaktadır. İç mekânı üç nefli ve beşik tonozlu olan caminin doğusunda yuvarlak bir apsis ve apsisin yanlarında küçük odalar yer alır. Batısında ise U şeklinde bir mahfil bulunur. Mahfilin altındaki üç bölümlü narteks, camekanla kapatılmış olup, kuzeybatısında bir çan kulesi yükselmektedir. Güney cephede, mermerden bir mihrap nişi dikkat çeker.

Şemunel Gazi Türbesi

Akçakale, Yozgat’ın Kadışehri ilçesine bağlı, tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir köy. Bu şirin köyün en ünlü noktası, kuzeydeki kayalık bir tepede yer alan Şemunel Gazi Türbesi’dir. Türbe, İslamiyet’in önemli alperenlerinden biri olan Şemunel Gazi’ye aittir ve çevrede manevi bir değer taşır. Türbenin hemen yanında, yeraltı su kaynağına ulaşan ve merdivenlerle inilen bir mağara bulunur. Bu mağara, eski çağlardan bu yana askeri amaçlarla kullanılmış olup, bugün de yöre halkı tarafından ziyaret edilmekte ve saygı görmektedir.

İstanbulluoğlu Camii

İstanbulluoğlu Camii, Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinin merkezinde yer alan ve tarihi dokusuyla dikkat çeken bir yapıdır. Aslen 1907 yılında Osmanlı döneminde Rumlar tarafından Hagios Georgios Kilisesi olarak inşa edilen bu yapı, sonrasında camiye dönüştürülerek yeni bir kimlik kazanmıştır. Kesme taştan yapılan, dikdörtgen planlı ve üç nefli olan kilisenin girişindeki yuvarlak kemerli narteks, camiye çevrilme sürecinde kapatılmıştır. Narteksin üstünde bulunan çan kulesi ise minareye dönüştürülmüştür. İç mekân, tonozlu bir tavanla örtülüdür ve arka cephede, üç bölümlü bir apsis yer alır; apsisin ortasında ise bir mihrap bulunur.

Tokmak Hasan Paşa Camii

Paşaköy Kasabası, Yozgat’ın Şefaatli ilçesine bağlı, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle tanınan bir yerleşimdir. Kasabanın en önemli yapılarından biri olan Tokmak Hasan Paşa Camii, 1773 yılında, Çapanoğlu Süleyman Bey’in yanında görev alan Tokmak Hasan Paşa tarafından inşa edilmiştir. Yığma taş örgü sistemiyle yapılmış olan cami, tek katlı ve kırma çatılı yapısıyla dikkat çeker. Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olan caminin hem alt hem de üst kısımlarında pencere sıraları bulunur. Duvarlar sıva üzerine badana ile kaplanmıştır. Caminin spiralli ve tek şerefeli minaresi ise sonradan eklenmiştir.

Tokmak Hasan Paşa Camii, 2005 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Tarihi ve mimari açıdan büyük öneme sahip bu cami, Paşaköy Kasabası’na yapacağınız bir ziyaret sırasında mutlaka görülmesi gereken bir yapıdır.

Akdağmadeni Kilisesi

Yozgat’ın tarihi ve kültürel miraslarını keşfetmek istersen, Akdağmadeni ilçesinde bulunan kiliseyi mutlaka ziyaret etmelisin. 1862 yılında inşa edilen ve koruma altına alınan bu kilise, bölgenin en önemli yapılarından biridir. Ön cephesi kesme taş, yan cepheleri ise mermer taşlarla yapılmış olan kilise, zarif ve sağlam mimarisiyle dikkat çeker. Yuvarlak kemerli giriş kapısının üzerinde Grekçe kitabeler yer alır, bu da yapının tarihi önemini pekiştirir.

Osmanpaşa Türbesi

Yozgat’ın merkez ilçesine bağlı Osmanpaşa Beldesi’nde, tarihi ve manevi değeri yüksek olan Osmanpaşa (Emirci Sultan) Türbesi bulunmaktadır. Osmanpaşa Camisi’nin hemen yanında yer alan bu türbe, 13. yüzyılda yaşamış ve Hoca Ahmet Yesevi’nin halifelerinden biri olan mutasavvıf Emirci Sultan’ın (Osmanpaşa) mezarını barındırır. Rivayete göre, Emirci Sultan Çin’de bir ejderhayı öldürdüğü için “Emir-i Çin” lakabını almış ve ardından Anadolu’ya dönerek İslam’ın yayılmasına katkıda bulunmuştur. Osmanpaşa Beldesi’ne yerleşen ve beldeye adını veren bu derviş, burada vefat etmiştir. Türbesi, 1239 veya 1240 yıllarında inşa edilmiştir ve içinde Emirci Sultan’ın yanı sıra bazı dervişlerin de sandukaları yer alır.

Gedikhasanlı Şakir Efendi Türbesi

Gedikhasanlı Şakir Efendi Türbesi, Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Gedikhasanlı Köyü’nde bulunan, hem tarihi hem de manevi değeri yüksek bir ziyaret noktasıdır. Türbe, 19. yüzyılda yaşamış önemli bir alim ve eğitimci olan Mehmet Şakir Suntay’ın, bilinen adıyla Gedikhasanlı Şakir Efendi’nin kabri olarak tanınır. Aslen Kayseri’nin Cami-i Kebir Mahallesi’nden Yozgat’a yerleşmiş bir ailenin çocuğu olan Şakir Efendi, 1853 yılında Yozgat’ta doğmuş, Osmanpaşa Medresesi’nde başladığı eğitimini Kayseri’de tamamlamıştır. Yozgat’a dönüşü sonrasında, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde Demirli Medrese’de müderris olarak görev yapmış ve bu sayede Yozgat kültüründe önemli bir yer edinmiştir.

Doğal Güzellikler ve Parklar

Çamlık Milli Parkı

Çamlık Milli Parkı, Yozgat’ın doğa tutkunlarına sunduğu en etkileyici güzelliklerden biri. Yemyeşil çam ağaçlarının arasında saklı bu park, şehirden uzaklaşıp doğayla iç içe olmak isteyenler için harika bir kaçış noktası. Parkın girişinde, çam ağaçlarının mis gibi kokusu sizi karşılıyor ve adeta doğanın kollarında huzur bulmanızı sağlıyor. Bu taze çam kokusu, stresinizi alıp götürürken zihninizi de canlandırıyor. Parkta yürüyüş yaparken, kuşların neşeli cıvıltıları doğanın büyülü melodisi gibi kulağınıza çalınıyor, ruhunuzu dinlendiriyor.

Akdağmadeni Kadıpınarı Yaylası

Akdağmadeni Kadıpınarı Yaylası, Akdağmadeni ilçesine sadece 2 kilometre uzaklıkta, Akdağ Ormanları’nın içinde yer alan bir doğa harikasıdır. Çam, meşe ve çeşitli ağaç türlerinin oluşturduğu zengin bitki örtüsüyle ziyaretçilerini karşılayan bu yayla, temiz ve serin suları, çeşitlilik gösteren av hayvanlarıyla doğa severler için mükemmel bir kaçış noktasıdır.

Cehirlik Yaylası

Cehirlik Yaylası, Yozgat’ın en etkileyici doğal güzelliklerinden biridir. Yozgat-Boğazkale yolu üzerinde, şehir merkezine sadece 2 kilometre uzaklıkta yer alan bu yayla, hem laleleri hem de efsaneleriyle ünlüdür. İlkbahar aylarında açan kırmızı yabani laleler, yaylayı adeta bir renk cümbüşüne dönüştürür ve ziyaretçilere büyüleyici bir manzara sunar. Rivayete göre, bugün “Laleler Ülkesi” olarak bilinen Hollanda’ya lale soğanlarının buradan götürüldüğü söylenir, bu da yaylaya ayrı bir tarihi ve kültürel değer katar.

Bozok Yaylası

Bozok Yaylası, Yozgat’ın doğal güzellikleriyle ünlü ve keşfedilmeyi bekleyen özel bir bölgesi. Kızılırmak’ın kolları olan Delice Irmağı ve Çorum Suyu’nun oluşturduğu vadilerle çevrili bu yayla, hafif dalgalı düzlükleri ve yemyeşil doğasıyla dikkat çekiyor. Doğuda Akdağlar’a yaslanan Bozok Yaylası, 1200-1400 metre yükseklikte yer alırken, kuzeybatıya doğru alçalarak Kızılırmak Ovası’na kadar uzanıyor. Yaylaya adım attığınızda, temiz dağ havasını ciğerlerinize çekerken, zengin bitki örtüsü ve rengarenk çiçekler arasında huzurlu yürüyüşler yapabilirsiniz.

Şebekpınarı Yaylası

Şebekpınarı Yaylası, Yozgat’ın Aydıncık ilçesine bağlı, doğanın büyüleyici güzelliklerini barındıran bir cennet köşesi. Eymir yolu üzerinde, Daşlı Dağlarının eteğinde ve 1700 metre yüksekliğindeki Gezbel Tepesi’nde yer alan bu yayla, yıllardır piknik alanı olarak kullanılan bir doğa harikasıdır. Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “Şebek Orman İçi Dinlenme Yeri” olarak ilan edilen yaylada, çevre düzenlemesi, oturma alanları ve yağmur barınakları gibi tesisler bulunur. Şebekpınarı Yaylası, adını veren Şebekpınarı’ndan akan ve halk arasında şifalı olduğu söylenen sularıyla da tanınır.

Yozgat, tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla seyahat severler için eşsiz bir destinasyondur. Her köşesinde keşfedilecek yeni bir güzellik ve hikaye barındıran bu şehir, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vaat eder. Seyahat rotanıza Yozgat’ı ekleyerek Anadolu’nun kalbinde benzersiz bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Bu makalelerde dikkatinizi çekebilir :

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.