Antalya’da Gezilecek Yerler

17.08.2024
35
Okuma Süresi: 56 dakika
A+
A-
Antalya’da Gezilecek Yerler

Antalya, Akdeniz’in incisi olarak bilinen ve her yıl milyonlarca turisti ağırlayan bir şehir. Tarihi dokusu, doğal güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve muhteşem plajlarıyla, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Bu makalede, Antalya’da gezilecek en önemli tarihi yerler, parklar, müzeler, kiliseler, turistik destinasyonlar ve plajlar hakkında kapsamlı bir rehber bulabilirsiniz.

Tarihi Yerler

Antalya, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir olarak, zengin bir tarihi mirasa sahiptir. Antik kentler, kaleler, tiyatrolar ve daha birçok tarihi yapıyı barındıran Antalya, tarih ve arkeoloji meraklıları için adeta bir cennettir. İşte Antalya’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler:

Kaleiçi

Antalya’nın tarihi merkezi olan Kaleiçi, daracık taş sokakları, tarihi Osmanlı evleri ve surları ile ziyaretçilerini zamanda bir yolculuğa çıkarır. Bu bölgede gezilecek pek çok önemli nokta bulunmaktadır:

  • Hadrian Kapısı (Üç Kapılar): Roma İmparatoru Hadrianus’un 130 yılında Antalya’yı ziyareti anısına inşa edilen bu kapı, Antalya’nın en önemli tarihi yapılarından biridir. Kaleiçi’nin ana giriş kapısı olarak bilinen Hadrian Kapısı, zarif kemerleri ve sütunlarıyla dikkat çeker.
  • Yivli Minare: 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat tarafından yaptırılan Yivli Minare, Antalya’nın simgelerinden biridir. 38 metre yüksekliğindeki bu yapı, aynı zamanda Anadolu’da çok yaygın olmayan çok kubbeli cami örneklerinden biri olan Yivli Minare Camii’nin bir parçasıdır.
  • Hıdırlık Kulesi: Kaleiçi’nin güneybatısında yer alan ve Roma dönemine ait olduğu düşünülen bu kule, hem savunma hem de deniz feneri olarak kullanılmıştır. Deniz manzarasıyla ünlü olan kule, gün batımını izlemek için mükemmel bir noktadır.
  • Kesik Minare (Korkut Camii): Bizans dönemine ait bir kilise olarak inşa edilen yapı, daha sonra camiye dönüştürülmüş ve minaresi yanmış olduğu için “Kesik Minare” olarak anılmıştır. Hem Bizans hem de Osmanlı döneminin izlerini taşıyan bu yapı, tarihin iç içe geçtiği bir yer olarak dikkat çeker.

Aspendos Antik Kenti

Antalya’nın doğusunda, Serik ilçesi yakınlarında yer alan Aspendos, Roma dönemine ait en iyi korunmuş antik tiyatrolardan biriyle ünlüdür. M.S. 2. yüzyılda inşa edilen bu tiyatro, 15.000 kişilik kapasitesi ve mükemmel akustiği ile hala konser ve tiyatro gösterilerine ev sahipliği yapmaktadır. Aspendos Antik Kenti’nde ayrıca su kemerleri, agoralar, hamamlar ve stadyum gibi diğer önemli yapılar da bulunur.

Perge Antik Kenti

Antalya şehir merkezine 18 km uzaklıkta yer alan Perge, Pamfilya bölgesinin en önemli antik kentlerinden biridir. Hititlere kadar uzanan tarihi ile Perge, zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Şehirdeki en dikkat çekici yapılar arasında büyük bir Roma stadyumu, Helenistik dönemden kalma sütunlu caddeler, agoralar, hamamlar ve tiyatro yer alır. Perge, aynı zamanda Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olup, St. Paul’un misyonerlik gezileri sırasında ziyaret ettiği yerlerden biridir.

Termessos Antik Kenti

Antalya’nın kuzeybatısında, Güllük Dağı Milli Parkı içinde yer alan Termessos, Türkiye’nin en etkileyici antik kentlerinden biridir. 1050 metre yükseklikteki dağlık bir bölgede kurulu olan bu şehir, Büyük İskender’in fethedemediği kent olarak bilinir. Termessos, antik tiyatrosu, agora, odeon, nekropol ve şehir surlarıyla dikkat çeker. Ayrıca şehrin yüksek konumu sayesinde ziyaretçilere muhteşem bir doğa manzarası sunar.

Phaselis Antik Kenti

Antalya’nın batısında, Kemer ilçesine yakın bir konumda yer alan Phaselis, hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile öne çıkar. M.Ö. 7. yüzyılda Rodoslu kolonistler tarafından kurulan bu antik kent, üç limanı ile dönemin önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Phaselis, antik tiyatrosu, agora, hamamlar ve su kemerleri ile dikkat çeker. Ayrıca antik kentin etrafını saran plajlar, ziyaretçilere tarihle iç içe bir deniz keyfi yaşama fırsatı sunar.

Olympos Antik Kenti

Antalya’nın batısında, Çıralı yakınlarında yer alan Olympos, hem antik kalıntıları hem de doğal güzellikleri ile ünlüdür. M.Ö. 2. yüzyılda Likya Birliği’ne dahil olan Olympos, korsanlar tarafından sık sık saldırıya uğramış ve tarih boyunca defalarca el değiştirmiştir. Şehirdeki kalıntılar arasında tiyatro, nekropol, antik liman ve çeşitli tapınaklar yer alır. Ayrıca Olympos’un hemen yakınındaki Yanartaş (Chimera), yüzyıllardır sönmeyen doğal gaz alevleriyle ünlüdür.

Sagalassos Antik Kenti

Antalya’nın kuzeyinde, Burdur il sınırları içinde yer alan Sagalassos, Pisidya bölgesinin en önemli antik kentlerinden biridir. Roma İmparatorluğu döneminde zenginleşen bu kent, özellikle anıtsal yapıları ile dikkat çeker. Sagalassos Antik Kenti’nde görebileceğiniz başlıca yapılar arasında Antoninler Çeşmesi, agoralar, tiyatro ve Roma hamamları bulunmaktadır. Ayrıca, yüksek rakımı sayesinde Sagalassos, mükemmel bir manzaraya sahiptir ve antik kent ile doğanın birleştiği eşsiz bir atmosfer sunar.

Xanthos Antik Kenti

Likya’nın başkenti olan Xanthos, Antalya’nın Kaş ilçesi yakınlarında yer alır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu antik kent, Likya uygarlığının en önemli kültürel ve siyasi merkezlerinden biridir. Xanthos’ta yer alan harabeler arasında antik tiyatro, Likya lahitleri, agoralar ve Hellenistik surlar bulunur. Ayrıca bu kent, Likya yazıtlarının çözüldüğü yer olarak da bilinir.

Myra Antik Kenti ve Aziz Nikolaos Kilisesi

Antalya’nın Demre ilçesinde yer alan Myra Antik Kenti, Likya uygarlığının önemli şehirlerinden biridir. Şehir, kaya mezarları, Roma tiyatrosu ve Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaos’ın (Saint Nicholas) yaşadığı yer olarak bilinir. Aziz Nikolaos Kilisesi, Bizans dönemine ait mozaikleri ve freskleri ile dikkat çeker ve her yıl binlerce Hristiyan tarafından ziyaret edilir.

Antalya, zengin tarihi mirası ile ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Antik kentler, kaleler, tiyatrolar ve daha birçok tarihi yapıyı keşfederken, tarihin derinliklerine yolculuk yapabilirsiniz. Antalya’nın her bir köşesi, farklı medeniyetlerin izlerini taşır ve bu tarihi dokuyu keşfetmek, ziyaretçilere şehrin çok katmanlı geçmişini anlamaları için eşsiz bir fırsat sunar. Antalya’yı ziyaret ettiğinizde, bu tarihi yerleri mutlaka keşfetmeyi ihmal etmeyin.

Parklar ve Doğal Güzellikler

Antalya, sadece tarihi zenginlikleriyle değil, aynı zamanda eşsiz doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerini büyüler. Akdeniz’in masmavi sularıyla çevrili bu şehir, yemyeşil ormanlar, yüksek dağlar, etkileyici şelaleler ve muhteşem milli parklarla doludur. Antalya’da doğayla iç içe olabileceğiniz en güzel parklar ve doğal güzellikler hakkında genişletilmiş bir rehber sunuyoruz.

Karaalioğlu Parkı

Antalya şehir merkezinde, Kaleiçi’nin hemen yanında yer alan Karaalioğlu Parkı, deniz manzarası, geniş yürüyüş yolları ve yemyeşil çimenlikleri ile huzurlu bir dinlenme yeri sunar. Park, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak ve doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal bir yerdir. Ayrıca, parkın içindeki Hıdırlık Kulesi ve çevresindeki kafelerde oturup Antalya Körfezi’nin manzarasını seyredebilirsiniz. Gün batımında parkta dolaşmak, ziyaretçilere unutulmaz anılar bırakır.

Düden Şelalesi

Antalya’nın simgelerinden biri olan Düden Şelalesi, şehir merkezinin kuzeydoğusunda yer alır. Düden Şelalesi, iki farklı noktada ziyaret edilebilecek güzelliklere sahiptir:

  • Üst Düden Şelalesi: Şehir merkezine yaklaşık 10 km mesafede yer alan bu şelale, çevresindeki piknik alanları ve mağaralar ile ünlüdür. Şelalenin arkasındaki mağaraya girerek, suyun arkasından manzarayı izleyebilir ve benzersiz fotoğraflar çekebilirsiniz.
  • Alt Düden Şelalesi: Düden Nehri’nin Akdeniz’e döküldüğü noktada yer alan Alt Düden Şelalesi, yaklaşık 40 metre yüksekten denize dökülmesiyle dikkat çeker. Şelalenin etkileyici manzarası, özellikle denizden yapılan tekne turları sırasında görülmeye değerdir.

Kurşunlu Şelalesi

Antalya’nın doğal güzellikleri arasında öne çıkan bir diğer şelale ise Kurşunlu Şelalesi’dir. Şehir merkezine yaklaşık 20 km uzaklıkta yer alan Kurşunlu, yemyeşil bir orman içinde saklanmış bir cennettir. Şelale, 18 metre yüksekten dökülen suları, göletleri ve çevresindeki bitki örtüsü ile doğaseverler için ideal bir kaçış noktasıdır. Şelalenin çevresindeki yürüyüş parkurları, kuş gözlemciliği ve doğa fotoğrafçılığı için de mükemmel bir ortam sunar.

Konyaaltı Plajı ve Sahil Parkı

Antalya’nın batısında yer alan Konyaaltı Plajı, şehrin en popüler plajlarından biridir. Plajın hemen arkasında uzanan Sahil Parkı, geniş yürüyüş ve bisiklet yolları, çocuk oyun alanları, spor sahaları ve dinlenme alanları ile hem yerel halk hem de turistler için mükemmel bir rekreasyon alanıdır. Park, plajda geçirilen bir günün ardından, Akdeniz manzarası eşliğinde rahatlamanızı sağlar. Ayrıca, parkın içinde yer alan açık hava kafeleri ve restoranlar, deniz manzarasına karşı keyifli bir yemek imkânı sunar.

Olympos Beydağları Milli Parkı

Antalya’nın batısında yer alan Olympos Beydağları Milli Parkı, doğa yürüyüşleri, kamp, kaya tırmanışı ve tarih meraklıları için vazgeçilmez bir destinasyondur. Park, Likya Yolu’nun en güzel rotalarından birini kapsar ve tarihi Olympos Antik Kenti’ni de içerir. Yanartaş (Chimera) bölgesindeki sürekli yanan doğal gaz alevleri, parkın en ilginç doğal fenomenlerinden biridir. Ayrıca, milli parkın içinde yer alan Musa Dağı’na yapılan doğa yürüyüşleri, muhteşem manzaralar sunar. Park, aynı zamanda nadir bitki türleri ve yaban hayatı ile de zengin bir ekosisteme sahiptir.

Saklıkent Milli Parkı

Antalya şehir merkezine yaklaşık 50 km mesafede yer alan Saklıkent Milli Parkı, kış aylarında kayak, yaz aylarında ise doğa yürüyüşü ve serinlemek için ideal bir destinasyondur. Toros Dağları’nın zirvesinde yer alan Saklıkent Kayak Merkezi, Türkiye’nin en güneydeki kayak merkezi olarak bilinir. Kış sporları için tercih edilen bu bölge, yazın ise doğa yürüyüşçüleri ve dağcılar için serin bir kaçış noktasıdır. Saklıkent’te, dağların muhteşem manzarası eşliğinde yürüyüş yapabilir ve temiz dağ havasının tadını çıkarabilirsiniz.

Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı

Termessos Antik Kenti’ni barındıran Güllük Dağı Milli Parkı, Antalya’nın doğal ve tarihi güzelliklerini bir arada sunan özel bir yerdir. Milli park, yüksek dağları, derin vadileri ve zengin bitki örtüsü ile doğa severler için eşsiz bir keşif alanı sunar. Parkın içinde yer alan Termessos Antik Kenti, tarihle doğanın iç içe geçtiği bir noktadır. Ziyaretçiler, burada antik tiyatro ve surlar arasında yürüyüş yaparken, aynı zamanda parkın sunduğu muhteşem manzaraların tadını çıkarabilirler.

Köprülü Kanyon Milli Parkı

Antalya’nın doğusunda, Manavgat ilçesi yakınlarında yer alan Köprülü Kanyon Milli Parkı, Türkiye’nin en önemli doğal güzelliklerinden biridir. 14 kilometre uzunluğundaki kanyon, rafting ve doğa sporları tutkunları için popüler bir destinasyondur. Kanyonun içinden akan Köprüçay Nehri, kristal berraklığında suyu ve hızlı akıntıları ile rafting için mükemmel koşullar sunar. Aynı zamanda park, zengin flora ve faunası, tarihî köprüleri ve doğal güzellikleri ile de doğa tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen bir cennet gibidir.

Düzlerçamı Ormanı

Antalya’nın kuzeyinde yer alan Düzlerçamı Ormanı, doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır. Orman, özellikle bisiklet turları ve doğa yürüyüşleri için popülerdir. Ayrıca, ormanda yer alan doğal su kaynakları, piknik yapmak için mükemmel bir ortam sunar. Düzlerçamı, aynı zamanda nadir bulunan Anadolu parsının doğal yaşam alanı olarak bilinir. Ormanın içinde yer alan Güver Uçurumu ise 115 metre derinliğindeki kanyonu ile ziyaretçileri büyüler.

Karain Mağarası

Antalya’nın kuzeybatısında, Düzlerçamı ormanları yakınında yer alan Karain Mağarası, Türkiye’nin en büyük doğal mağaralarından biridir. Mağara, Paleolitik Çağ’dan itibaren sürekli olarak yerleşim görmüş olup, insanlık tarihine ışık tutan önemli buluntulara ev sahipliği yapar. Mağaranın derinliklerine doğru ilerledikçe, farklı jeolojik oluşumlar ve mağara içindeki doğal güzellikler ziyaretçileri etkiler. Ayrıca, mağaranın girişinde yer alan Karain Müzesi, burada bulunan arkeolojik eserleri sergiler.

Tünektepe Teleferiği

Antalya’nın batısında yer alan Tünektepe, deniz seviyesinden 618 metre yükseklikte muhteşem bir manzara sunar. Tünektepe Teleferiği ile zirveye ulaşan ziyaretçiler, Antalya Körfezi, Beydağları ve şehir manzarasını aynı anda görebilirler. Zirvede yer alan restoran ve kafeteryada, bu muhteşem manzaranın keyfini çıkarırken bir şeyler içmek mümkündür. Tünektepe, hem doğa severler hem de fotoğrafçılar için kaçırılmaması gereken bir noktadır.

Antalya, sadece tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatır. Şehrin dört bir yanında keşfedilmeyi bekleyen parklar, şelaleler, milli parklar ve ormanlar, doğayla iç içe bir tatil için mükemmel fırsatlar sunar. Antalya’da doğayla buluşmak, Akdeniz’in sunduğu doğal zenginlikleri keşfetmek ve huzur dolu anlar yaşamak için bu doğal güzellikleri mutlaka ziyaret edin.

Müzeler

Antalya, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir olarak zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Bu zengin miras, şehrin dört bir yanına dağılmış müzelerde sergilenmektedir. Antalya’da bulunan müzeler, tarih, sanat, arkeoloji ve etnografi alanında geniş koleksiyonlara ev sahipliği yaparak ziyaretçilerine şehrin geçmişine dair derinlemesine bir bakış sunar. İşte Antalya’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken müzeler hakkında genişletilmiş bir rehber:

Antalya Müzesi

Antalya Müzesi, Türkiye’nin en büyük ve en önemli arkeoloji müzelerinden biridir. 1922 yılında kurulan müze, Paleolitik Çağ’dan Osmanlı dönemine kadar uzanan geniş bir koleksiyona sahiptir. Müze, 13 sergi salonu ve geniş bir açık hava sergileme alanı ile ziyaretçilere zengin bir tarih yolculuğu sunar.

  • Prehistorya ve Protohistorya Salonu: Bu salonda, Antalya bölgesinde yapılan kazılarda bulunan Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik ve Tunç Çağı’na ait eserler sergilenmektedir. Bu eserler arasında taş aletler, seramikler ve bronz objeler dikkat çekmektedir.
  • Tanrı ve Tanrıçalar Salonu: Roma dönemi heykeltıraşlık sanatının en güzel örneklerinin sergilendiği bu salonda, Likya, Pamfilya ve Pisidya bölgelerinden çıkarılan tanrı ve tanrıça heykelleri bulunmaktadır. Zeus, Artemis, Apollon ve Athena gibi antik tanrıların heykelleri, dönemin sanat anlayışını yansıtır.
  • İmparatorlar Salonu: Roma İmparatorluğu dönemine ait heykellerin sergilendiği bu salonda, imparatorların portre heykelleri ve çeşitli anıtsal heykeller yer alır. Antalya’daki antik kentlerden çıkarılan bu eserler, Roma sanatının ihtişamını gözler önüne serer.
  • Mozaikler Salonu: Perge Antik Kenti’nden getirilen zengin mozaik koleksiyonunun sergilendiği bu salon, antik dönemin günlük yaşamına dair önemli ipuçları verir. Bu mozaikler, renkli taşların ustalıkla bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş zengin desenler ve sahneler içerir.
  • Likya Lahitleri Salonu: Antalya Müzesi’nin en önemli koleksiyonlarından biri olan Likya lahitleri, muhteşem işçilikleri ve detaylı kabartmaları ile dikkat çeker. Bu lahitler, Likya uygarlığının ölüm ve sonrası inançları hakkında bilgi verir.

Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi

Antalya’nın tarihi Kaleiçi bölgesinde yer alan Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi, iki ayrı binada hizmet vermektedir: Eski bir Osmanlı konağı ve bir Ortodoks kilisesi. Müze, Antalya’nın geleneksel yaşam tarzını, Osmanlı dönemine ait etnografik eserleri ve bölgenin kültürel tarihini sergiler.

  • Etnografya Koleksiyonu: Eski Osmanlı konağında yer alan bu koleksiyon, 19. yüzyıl Antalya’sında yaşayan halkın günlük yaşamını yansıtan eşyalar, kıyafetler, mobilyalar ve mutfak gereçleri gibi eserlerden oluşur. Müze, ziyaretçilerine o dönemin ev yaşamına dair ayrıntılı bir bakış sunar.
  • Aya Yorgi Kilisesi: Müze kompleksi içinde yer alan Aya Yorgi Kilisesi, Kaleiçi’nin en eski yapılarından biridir. Kilise, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin mimari özelliklerini taşır. Günümüzde kilise, çeşitli kültürel etkinlikler ve sergiler için kullanılmaktadır.

Atatürk Evi ve Müzesi

Antalya’da Cumhuriyet döneminin izlerini taşıyan Atatürk Evi ve Müzesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Antalya’yı ziyareti sırasında konakladığı evde bulunmaktadır. Bu müze, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün Antalya’ya olan ilgisini ve buradaki anılarını yaşatmak amacıyla kurulmuştur.

  • Atatürk’ün Kişisel Eşyaları: Müzede, Atatürk’ün Antalya ziyaretleri sırasında kullandığı kişisel eşyalar, kıyafetler ve döneme ait fotoğraflar sergilenmektedir. Ayrıca, Atatürk’ün Antalya hakkında yazdığı mektuplar ve resmi belgeler de müzede yer almaktadır.
  • Cumhuriyet Dönemi Antalya’sı: Müze, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Antalya’nın sosyal ve kültürel yapısını yansıtan çeşitli belgeler, fotoğraflar ve objelerle ziyaretçilere dönemin atmosferini yaşatır.

Antalya Oyuncak Müzesi

Antalya Oyuncak Müzesi, hem çocuklar hem de nostalji severler için eğlenceli bir duraktır. 2011 yılında açılan müze, farklı dönemlere ait oyuncakları sergileyerek ziyaretçilerine keyifli bir deneyim sunar. Müze, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla kurulmuş olup, Antalya Limanı’nda yer almaktadır.

  • Dünya Oyuncakları: Müze, farklı ülkelerden gelen oyuncak koleksiyonlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu koleksiyonlar, kültürler arası etkileşimi ve oyuncakların zaman içindeki evrimini gözler önüne serer.
  • Türk Oyuncakları: Müzenin bir diğer önemli bölümü ise Türkiye’ye özgü oyuncaklardan oluşur. Geleneksel bebekler, tahta arabalar, eski dönem oyuncakları ve nostaljik oyun setleri gibi eserler, Türk oyuncak tarihine dair önemli bilgiler sunar.

Antalya Deniz Biyolojisi Müzesi

Deniz ve su altı dünyasına ilgi duyanlar için Antalya Deniz Biyolojisi Müzesi, kaçırılmaması gereken bir duraktır. Kaleiçi Yat Limanı’nda yer alan bu müze, Akdeniz’in zengin deniz yaşamını ve biyolojik çeşitliliğini gözler önüne serer.

  • Deniz Canlıları Koleksiyonu: Müze, Akdeniz’e özgü çeşitli deniz canlılarının sergilendiği geniş bir koleksiyona sahiptir. Balıklar, kabuklular, mercanlar ve deniz kaplumbağaları gibi türlerin sergilendiği bu bölüm, deniz ekosistemine dair değerli bilgiler sunar.
  • Eğitim ve Bilgilendirme: Müze, ziyaretçilere deniz biyolojisi ve su altı yaşamı hakkında interaktif sergiler ve eğitim programları sunar. Özellikle çocuklar ve öğrenciler için düzenlenen atölye çalışmaları, deniz yaşamını eğlenceli ve öğretici bir şekilde keşfetme imkanı sağlar.

Alanya Arkeoloji Müzesi

Alanya’da yer alan Alanya Arkeoloji Müzesi, bölgedeki antik uygarlıklara ait eserlerin sergilendiği önemli bir müzedir. 1967 yılında açılan müze, Alanya ve çevresindeki kazılardan çıkarılan birçok değerli eseri barındırır.

  • Helenistik, Roma ve Bizans Dönemleri: Müzenin ana salonlarında, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait seramikler, heykeller, mozaikler ve bronz eserler sergilenmektedir. Bu koleksiyon, Alanya’nın zengin tarihi geçmişine dair önemli ipuçları sunar.
  • İslam Dönemi Eserleri: Müze, ayrıca İslam dönemi eserlere de ev sahipliği yapar. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma bu eserler arasında cami eşyaları, el yazmaları, madeni paralar ve seramikler bulunmaktadır.
  • Hercules Heykeli: Müzenin en dikkat çeken eserlerinden biri olan bronz Hercules heykeli, Roma dönemine ait olup, müzenin simgesi haline gelmiştir. Bu heykel, Alanya Arkeoloji Müzesi’nin en değerli parçalarından biridir.

Side Müzesi

Side Müzesi, Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Side beldesinde yer alan bir arkeoloji müzesidir. 1960’larda eski bir Roma hamamı içinde açılan bu müze, Side Antik Kenti’nden çıkarılan eserleri sergiler.

  • Roma Hamamı Kalıntıları: Müzenin kendisi de tarihi bir yapı olan eski Roma hamamıdır. Ziyaretçiler, müzenin içinde dolaşırken hem hamamın mimarisini inceleyebilir hem de burada sergilenen arkeolojik eserleri keşfedebilirler.
  • Hellenistik ve Roma Dönemi Eserleri: Side Müzesi, Hellenistik ve Roma dönemlerine ait heykeller, lahitler, yazıtlar ve sikkeler gibi birçok esere ev sahipliği yapar. Bu eserler, Side’nin antik dönemdeki zengin kültürel hayatını gözler önüne serer.
  • Epigrafi Koleksiyonu: Müze, ayrıca Side’nin antik dönemine ait yazılı taşların sergilendiği geniş bir epigrafi koleksiyonuna sahiptir. Bu yazıtlar, dönemin dil ve kültürüne dair önemli bilgiler sunar.

Antalya, tarih, sanat, arkeoloji ve kültür açısından son derece zengin bir şehirdir ve bu zenginliği yansıtan birçok müzeye ev sahipliği yapar. Antalya’daki müzeler, ziyaretçilere şehrin çok katmanlı tarihini keşfetme ve farklı kültürel miraslarla tanışma fırsatı sunar. Bu müzeleri ziyaret ederek, Antalya’nın derinliklerine inebilir ve geçmişten günümüze uzanan bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Antalya’da geçireceğiniz zamanda bu müzeleri mutlaka listenize ekleyin; her biri size farklı bir perspektif sunacaktır.

Kiliseler

Antalya, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin dini yapılarını bünyesinde barındıran zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Özellikle Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan Antalya ve çevresi, antik dönemden Bizans’a, hatta Osmanlı dönemine kadar uzanan süreçte inşa edilmiş birçok kiliseyi günümüze taşımıştır. Bu kiliseler, mimari özellikleri, tarihi değerleri ve dini önemleri ile ziyaretçilerine derin bir manevi ve kültürel deneyim sunar. İşte Antalya ve çevresinde mutlaka görülmesi gereken kiliseler hakkında genişletilmiş bir rehber:

Aya Yorgi Kilisesi (St. George Kilisesi)

Kaleiçi’nde yer alan Aya Yorgi Kilisesi, Antalya’nın en bilinen tarihi kiliselerinden biridir. 19. yüzyılda inşa edilen bu Rum Ortodoks kilisesi, hem mimarisi hem de tarihsel önemi ile dikkat çekmektedir. Kilise, dikdörtgen planlı, tek nefli ve ahşap çatılı bir yapıya sahiptir. İç mekânında yer alan ikonalar ve freskler, Bizans sanatı izlerini taşır.

  • Tarih ve Mimarisi: Kilisenin inşası Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine rastlar ve Rum Ortodoks topluluğu tarafından yapılmıştır. Kilise, 1924 mübadelesi sonrasında cemaatsiz kalmış ve uzun süre kullanılmamıştır. Günümüzde restore edilerek kültürel etkinlikler ve sergiler için kullanılmaktadır.
  • Sanatsal ve Dini Özellikler: Kilisenin iç mekânında yer alan freskler ve ikonalar, Bizans sanatının özelliklerini taşır. Aya Yorgi Kilisesi, hem mimari hem de sanatsal anlamda Kaleiçi’nin en önemli yapılarından biridir.

Saint Nicholas Kilisesi (Noel Baba Kilisesi)

Demre ilçesinde yer alan Saint Nicholas Kilisesi, Hristiyanlık tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Saint Nicholas, yani Noel Baba olarak bilinen bu aziz, 4. yüzyılda bu bölgede yaşamış ve ölümü sonrası bu kiliseye gömülmüştür. Kilise, Bizans döneminde bir hac merkezi olarak büyük önem kazanmıştır ve hala birçok Hristiyan tarafından ziyaret edilmektedir.

  • Tarih ve Mimarisi: İlk olarak 6. yüzyılda inşa edilen Saint Nicholas Kilisesi, Bizans döneminde birkaç kez restore edilmiştir. Kilise, bazilikal planlı olup, haç şeklinde bir yapıya sahiptir. Yapının içi, fresklerle ve ikonalarla süslenmiş olup, Aziz Nicholas’ın yaşamına dair sahneleri yansıtır.
  • Noel Baba’nın Mirası: Saint Nicholas, çocukların, denizcilerin ve fakirlerin koruyucusu olarak kabul edilir ve Noel Baba figürünün temelini oluşturur. Kilisede her yıl Aralık ayında düzenlenen Noel Baba festivali, dünya çapında birçok turistin ilgisini çeker.

Alanya Süleymaniye Camii (Eski Bizans Kilisesi)

Alanya Kalesi içinde yer alan Süleymaniye Camii, aslında Bizans döneminden kalma bir kilisenin üzerine inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde camiye dönüştürülen bu yapı, hem Hristiyanlık hem de İslam tarihini bir arada barındırmasıyla dikkat çekicidir.

  • Tarih ve Mimarisi: Bizans dönemine ait olan bu yapı, Alanya Kalesi’nin zirvesinde yer almakta ve geniş bir manzaraya hâkimdir. 13. yüzyılda, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat döneminde camiye dönüştürülmüştür. Caminin mimarisi, Bizans ve Selçuklu dönemlerinin izlerini taşır.
  • Kültürel Buluşma: Bu yapı, Hristiyanlık ve İslam’ın bir arada var olduğu bir tarihi süreci yansıtır. Günümüzde ziyaretçiler, bu yapıda hem Bizans kilisesi kalıntılarını hem de Osmanlı dönemine ait cami unsurlarını bir arada görebilirler.

Alanya Aziz Georgios (Aya Yorgi) Kilisesi

Alanya’da yer alan bir başka önemli kilise, Alanya Kalesi’nin içinde bulunan Aziz Georgios Kilisesi’dir. Bizans döneminden kalma bu kilise, küçük fakat tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir.

  • Tarih ve Mimarisi: Aziz Georgios Kilisesi, Bizans döneminde inşa edilmiş olup, Alanya Kalesi’ndeki diğer yapılarla birlikte korunmuştur. Kilisenin mimarisi oldukça sade olup, kare planlı ve tek apsislidir. Kilisenin içinde herhangi bir fresk veya ikon bulunmamaktadır, ancak tarihi dokusu ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.
  • Kalenin İçindeki Özel Konum: Alanya Kalesi’nin en yüksek noktasına yakın bir konumda bulunan kilise, deniz ve şehir manzarası ile birleşerek mistik bir atmosfer sunar. Kilise, özellikle kalenin tarihi dokusunu keşfetmek isteyenler için önemli bir duraktır.

Antalya Aziz Pavlus Kilisesi (St. Paul Kilisesi)

Antalya’da yer alan Aziz Pavlus Kilisesi, Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Aziz Pavlus’un ilk misyonerlik gezilerinden biri sırasında Antalya’ya uğradığı ve burada vaaz verdiği bilinmektedir. Bu kilise, onun adına inşa edilmiş olup, Hristiyan hacılar tarafından sıkça ziyaret edilmektedir.

  • Tarih ve Mimarisi: Kilise, 19. yüzyılda inşa edilmiş olup, Neo-Gotik mimarinin izlerini taşır. Kilise, haç planlı ve yüksek kemerli yapısıyla dikkat çeker. İç mekânda Aziz Pavlus’un yaşamını anlatan vitraylar ve ikonalar bulunur.
  • Dini Önemi: Aziz Pavlus Kilisesi, özellikle Hristiyan hacılar için büyük bir manevi öneme sahiptir. Kilise, Antalya’nın Hristiyanlık tarihinde oynadığı rolü yansıtan önemli bir ibadet yeridir.

Side Aziz Nikolaos Kilisesi

Side Antik Kenti’nde yer alan Aziz Nikolaos Kilisesi, Likya bölgesinin Hristiyanlık tarihindeki önemli yapılarından biridir. Bu kilise, Saint Nicholas’ın (Noel Baba) ismini taşıyan ve ona ithaf edilen yapılardan biridir.

  • Tarih ve Mimarisi: Bizans döneminde inşa edilen bu kilise, büyük bir bazilikal plana sahiptir. Kilisenin apsis kısmında yer alan mozaikler ve duvar resimleri, Bizans sanatının güzel örneklerindendir. Kilisenin zemininde, Hristiyanlıkla ilgili çeşitli dini semboller ve figürler işlenmiştir.
  • Likya Dönemi Bağlantısı: Aziz Nikolaos Kilisesi, Likya bölgesinde Hristiyanlığın yayılmasında önemli bir rol oynamıştır. Kilisenin bulunduğu Side, antik dönemde önemli bir ticaret ve kültür merkezi olduğundan, kilise de bu dönemin dini merkezlerinden biri olmuştur.

Antiphellos Kilisesi

Kaş’ta yer alan Antiphellos Kilisesi, Likya uygarlığının önemli yerleşimlerinden biri olan Antiphellos Antik Kenti’nde bulunmaktadır. Kilise, Kaş’ın tarih boyunca Hristiyanlık için ne denli önemli bir yer olduğunu gösterir.

  • Tarih ve Mimarisi: Kilise, Bizans döneminde inşa edilmiş olup, zamanla tahrip olmasına rağmen günümüzde bazı kalıntıları hala ayaktadır. Kilisenin planı haç şeklindedir ve çevresinde antik mezarlarla çevrili bir nekropol bulunmaktadır.
  • Ziyaretçi Deneyimi: Antiphellos Kilisesi, Kaş’ın muhteşem deniz manzarasıyla birleşen tarihi kalıntılar arasında yer almaktadır. Ziyaretçiler, burada hem tarihin derinliklerine inebilir hem de Kaş’ın doğal güzelliklerinin tadını çıkarabilirler.

Antalya, tarihi kiliseleriyle Hristiyanlık ve Osmanlı döneminin zengin mirasını barındıran önemli bir şehirdir. Şehrin dört bir yanına yayılmış bu kiliseler, hem mimari güzellikleri hem de dini önemleriyle dikkat çekmektedir. Her bir kilise, ziyaretçilerine farklı bir tarihi dönemden izler sunarken, Antalya’nın çok katmanlı kültürel yapısını da gözler önüne serer. Antalya’yı ziyaret ettiğinizde, bu tarihi kiliseleri keşfetmeyi ihmal etmeyin; bu yapılar, şehrin zengin tarihine dair eşsiz bir perspektif sunmaktadır.

Turistik Destinasyonlar

Antalya, Akdeniz’in en popüler turizm merkezlerinden biri olarak, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra birçok farklı turistik destinasyona ev sahipliği yapar. Bu destinasyonlar, ziyaretçilere hem dinlenme hem de keşif dolu bir tatil imkanı sunar. Antalya’nın çevresinde yer alan bu turistik noktalar, plajlardan antik kentlere, doğa harikalarından modern eğlence merkezlerine kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. İşte Antalya’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken turistik destinasyonlar hakkında genişletilmiş bir rehber:

Olympos

Antalya’nın batısında, Kumluca ilçesine bağlı Olympos, hem doğası hem de tarihiyle ünlü bir turistik destinasyondur. Likya Birliği’nin önemli şehirlerinden biri olan Olympos, antik kalıntıları, sakin plajı ve doğal güzellikleri ile dikkat çeker.

  • Olympos Antik Kenti: Olympos’un tarihi kalıntıları, antik liman kenti olarak önemli bir ticaret merkezi olduğuna dair ipuçları verir. Tiyatro, tapınaklar ve mezarlar gibi yapılar, ziyaretçilere antik dönemin yaşam tarzı hakkında bilgi sunar. Antik kent, deniz kenarında yer aldığından, burayı keşfederken aynı zamanda deniz manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
  • Doğal Güzellikler: Olympos, yemyeşil ormanlarla çevrili, sakin bir plaja sahiptir. Bu plaj, genellikle sakin ve sessizdir, bu nedenle doğayla baş başa kalmak isteyenler için mükemmel bir yerdir. Ayrıca, çevredeki ormanlarda doğa yürüyüşleri yapabilir veya ağaç evlerde konaklayarak farklı bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz.
  • Yanartaş (Chimera): Olympos’a yakın bir konumda yer alan Yanartaş, yer altından çıkan doğal gazın sürekli olarak alevlenmesiyle oluşan bir doğa harikasıdır. Yüzyıllardır sönmeyen bu ateşler, antik mitolojide Chimera canavarının nefesinden çıkan alevler olarak tasvir edilmiştir. Özellikle gece ziyaret edildiğinde, Yanartaş’ın mistik atmosferi ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar.

Kemer

Antalya’ya yaklaşık 40 km uzaklıkta yer alan Kemer, lüks otelleri, eğlence dolu gece hayatı ve muhteşem plajlarıyla tanınan popüler bir tatil beldesidir. Kemer, aynı zamanda tarihi ve doğal güzellikleriyle de dikkat çeker.

  • Plajlar: Kemer, berrak denizi ve ince kumlu plajlarıyla ünlüdür. Ayışığı Plajı ve Kemer Halk Plajı, denizin ve güneşin tadını çıkarmak için ideal yerlerdir. Ayrıca, plajların çevresinde yer alan kafeler ve restoranlar, deniz manzarasına karşı keyifli bir yemek deneyimi sunar.
  • Phaselis Antik Kenti: Kemer’in hemen güneyinde yer alan Phaselis Antik Kenti, tarihi bir liman kenti olarak ünlüdür. Antik tiyatrosu, agorası ve su kemerleriyle tanınan bu kent, aynı zamanda deniz kenarındaki plajlarıyla da ziyaretçilerini cezbeder. Phaselis, hem tarihle iç içe hem de denizin tadını çıkarabileceğiniz eşsiz bir destinasyondur.
  • Tahtalı Dağı ve Teleferik: Kemer’in en yüksek noktası olan Tahtalı Dağı, deniz seviyesinden 2.365 metre yükseklikte muhteşem bir manzara sunar. Olympos Teleferiği ile zirveye çıkarak, Akdeniz’in ve Toros Dağları’nın nefes kesen manzarasını izleyebilirsiniz. Zirvede yer alan kafe ve restoranlar, bu manzara eşliğinde keyifli bir mola imkanı sunar.

Kaş

Antalya’nın batısında yer alan Kaş, şirin bir sahil kasabası olarak bilinir ve özellikle su altı sporlarına meraklı olanlar için bir cennettir. Kaş, aynı zamanda bozulmamış doğası, tarihi kalıntıları ve huzurlu atmosferi ile dikkat çeker.

  • Dalış ve Su Altı Sporları: Kaş, Türkiye’nin en iyi dalış noktalarından biri olarak kabul edilir. Kristal berraklığındaki suları, zengin su altı yaşamı ve batık gemileri ile dalış tutkunları için mükemmel bir destinasyondur. Dalış yapmayı bilmeyenler için de Kaş’ta birçok dalış okulu bulunmaktadır.
  • Kekova ve Batık Şehir: Kaş’a yakın bir konumda yer alan Kekova Adası, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlüdür. Kekova’nın en ilginç özelliği, deniz altında kalan antik Likya kenti Simena’nın kalıntılarıdır. Bu batık şehir, tekneden veya denizaltı gözlem turları ile keşfedilebilir. Aynı zamanda, Kekova’nın sakin koylarında yüzmenin keyfi de bambaşkadır.
  • Kaş’ın Dar Sokakları ve Yerel Pazarı: Kaş, dar ve taş döşeli sokakları, renkli evleri ve butik dükkanlarıyla ünlüdür. Kasaba merkezinde yer alan yerel pazar, taze meyve-sebze, el yapımı ürünler ve hediyelik eşyalar arayanlar için ideal bir alışveriş noktasıdır.

Kalkan

Kaş’a yaklaşık 20 km uzaklıkta yer alan Kalkan, eski bir balıkçı köyü olarak bilinir ve günümüzde lüks tatil villaları, butik otelleri ve kaliteli restoranları ile tanınan popüler bir tatil beldesidir.

  • Kaputaş Plajı: Kalkan ile Kaş arasında yer alan Kaputaş Plajı, Türkiye’nin en güzel plajlarından biri olarak kabul edilir. Dik bir kayalık yolun sonunda yer alan bu plaj, masmavi denizi ve ince kumu ile ziyaretçilerini büyüler. Kaputaş Plajı, hem deniz keyfi yapmak hem de doğanın tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir yerdir.
  • Patara Antik Kenti ve Plajı: Kalkan’a yakın bir diğer önemli destinasyon ise Patara’dır. Likya Birliği’nin başkenti olarak bilinen Patara, antik kalıntıları ve Türkiye’nin en uzun plajlarından biri olan Patara Plajı ile ünlüdür. 18 km uzunluğundaki bu plaj, aynı zamanda Caretta caretta deniz kaplumbağalarının üreme alanıdır.
  • Kalkan’ın Şirin Sokakları: Kalkan, dar sokakları, beyaz badanalı evleri ve begonvillerle süslenmiş balkonlarıyla ünlüdür. Kasabanın merkezinde yer alan restoranlar, Akdeniz mutfağının en lezzetli örneklerini sunar. Ayrıca, Kalkan’ın küçük ama şirin limanında keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz.

Belek

Antalya’nın doğusunda yer alan Belek, lüks tatil köyleri ve golf sahaları ile ünlüdür. Belek, özellikle golf meraklıları için Türkiye’nin en iyi destinasyonlarından biri olarak kabul edilir.

  • Golf Sahaları: Belek, Türkiye’nin en iyi golf sahalarına ev sahipliği yapar. Avrupa ve dünya çapında turnuvalara ev sahipliği yapan bu sahalar, profesyonel ve amatör golfçüler için mükemmel koşullar sunar. Belek’in yemyeşil doğasında golf oynarken Akdeniz’in muhteşem manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
  • Aspendos Antik Tiyatrosu: Belek’e yakın bir konumda yer alan Aspendos, Roma döneminden kalma en iyi korunmuş antik tiyatrolardan biridir. Tiyatro, 15.000 kişilik kapasitesi ve mükemmel akustiği ile ünlüdür. Aspendos, özellikle yaz aylarında düzenlenen kültürel etkinlikler ve konserlerle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar.
  • Belek’in Lüks Otelleri ve Plajları: Belek, Akdeniz’in en lüks tatil köylerine ev sahipliği yapar. Bu oteller, geniş plajları, su parkları, spa merkezleri ve golf sahaları ile konforlu bir tatil için her türlü imkanı sunar. Belek’in geniş ve ince kumlu plajlarında, denizin ve güneşin tadını çıkarabilir, lüks otellerin sunduğu hizmetlerden faydalanabilirsiniz.

Alanya

Antalya’nın doğusunda yer alan Alanya, hem tarihi kalıntıları hem de hareketli plajları ile ünlüdür. Alanya, özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan popüler bir destinasyondur.

  • Alanya Kalesi: Alanya’nın simgesi haline gelen Alanya Kalesi, 13. yüzyılda Selçuklular tarafından inşa edilmiştir. Denizden 250 metre yükseklikte yer alan kale, Alanya’nın panoramik manzarasını sunar. Kalede yer alan tarihi yapılar, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait izler taşır.
  • Damlataş Mağarası: Alanya şehir merkezinde yer alan Damlataş Mağarası, astım hastalarına iyi geldiği düşünülen havasıyla ünlüdür. Mağara, 1948 yılında liman inşaatı sırasında keşfedilmiştir ve içerideki sarkıt ve dikitler milyonlarca yıl öncesine dayanan bir doğa harikasıdır.
  • Kleopatra Plajı: Alanya’nın en ünlü plajlarından biri olan Kleopatra Plajı, ince kumu ve berrak denizi ile dikkat çeker. Efsaneye göre, bu plaj Kleopatra’ya hediye edilmiştir ve kraliçe burada denize girmiştir. Plaj, güneşlenmek ve denizin tadını çıkarmak için mükemmel bir yerdir.

Adrasan

Olympos’a yakın bir konumda yer alan Adrasan, Antalya’nın en huzurlu ve bozulmamış köşelerinden biridir. Sessizliği ve doğasıyla ünlü olan bu belde, doğa severler için ideal bir kaçış noktasıdır.

  • Adrasan Koyu: Adrasan Koyu, sakin suları ve yeşil doğasıyla ünlüdür. Koy, yüzme ve güneşlenme için mükemmel bir yerdir. Ayrıca, çevredeki yürüyüş parkurları ve trekking rotaları, doğa yürüyüşleri yapmak isteyenler için idealdir.
  • Suluada: Adrasan’dan kısa bir tekne yolculuğu ile ulaşılabilen Suluada, “Türkiye’nin Maldivleri” olarak bilinir. Adanın bembeyaz kumsalları ve turkuaz renkli denizi, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar. Suluada’da şnorkelle dalış yaparak denizin altındaki zengin su altı yaşamını keşfedebilirsiniz.
  • Balıkçılık ve Tekne Turları: Adrasan, balıkçılık için de popüler bir yerdir. Sabahın erken saatlerinde balık avına çıkabilir veya tekne turları ile çevredeki koyları keşfedebilirsiniz. Özellikle gün batımında yapılan tekne turları, bölgenin güzelliklerini tam anlamıyla yaşamak için harika bir fırsattır.

Antalya, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve çeşitli turistik destinasyonları ile ziyaretçilerine çok yönlü bir tatil deneyimi sunar. Akdeniz’in mavi sularından yemyeşil dağlarına, antik kentlerinden lüks tatil köylerine kadar Antalya’da keşfedilecek sayısız güzellik bulunmaktadır. Bu destinasyonları ziyaret ederek, hem tarihi hem de doğayı bir arada yaşayabilir, Antalya’nın sunduğu eşsiz deneyimlerle dolu dolu bir tatil geçirebilirsiniz.

Plajlar

Antalya, Akdeniz’in sıcak sularıyla çevrili ve Türkiye’nin en popüler turistik bölgelerinden biri olarak, dünya çapında ünlü plajlara ev sahipliği yapmaktadır. Bu plajlar, kristal berraklığında suları, ince kumları ve doğal güzellikleriyle her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendine çeker. Antalya’nın plajları, farklı zevklere hitap eden çeşitli seçenekler sunar; aileler için uygun plajlardan, doğayla iç içe sakin koylara kadar geniş bir yelpaze mevcuttur. İşte Antalya ve çevresindeki mutlaka görülmesi gereken plajlar hakkında genişletilmiş bir rehber:

Lara Plajı

Lara Plajı, Antalya şehir merkezine en yakın ve en popüler plajlardan biridir. İnce kumlu sahili ve turkuaz renkli denizi ile dikkat çeken bu plaj, uzun ve geniş kumsalı ile hem yerel halkın hem de turistlerin gözdesidir.

  • Plajın Özellikleri: Lara Plajı, yaklaşık 12 km uzunluğunda bir sahil şeridine sahiptir ve birçok lüks otel, tatil köyü ve plaj kulübüne ev sahipliği yapar. Plaj boyunca şezlong ve şemsiye kiralama imkanı bulunmaktadır. Ayrıca, plajın çevresinde yer alan kafeler ve restoranlar, deniz manzarasına karşı yemek yemek ve içeceklerin tadını çıkarmak için mükemmel bir ortam sunar.
  • Eğlence ve Etkinlikler: Lara Plajı, yıl boyunca çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapar. Yaz aylarında düzenlenen plaj festivalleri, konserler ve spor etkinlikleri, ziyaretçilere keyifli bir tatil deneyimi sunar. Ayrıca, plajda jet ski, parasailing ve banana boat gibi su sporları aktiviteleri de yapılabilmektedir.
  • Aileler İçin Uygun: Lara Plajı, aileler için de ideal bir seçenektir. Plajın sığ suları, çocuklar için güvenli bir yüzme ortamı sağlar. Ayrıca, plajda çocuk oyun alanları ve su parkları gibi eğlence olanakları da mevcuttur.

Konyaaltı Plajı

Antalya’nın batısında, şehir merkezine yakın bir konumda yer alan Konyaaltı Plajı, Antalya’nın en bilinen ve en çok ziyaret edilen plajlarından biridir. Berrak denizi, taşlı plajı ve muhteşem manzarası ile ünlüdür.

  • Plajın Özellikleri: Konyaaltı Plajı, yaklaşık 7 km uzunluğundaki sahil şeridi ile geniş bir alan sunar. Plaj, çakıl taşlarından oluşan bir sahile sahip olup, suya girmek için özel ayakkabı giymek önerilir. Plaj boyunca şezlong ve şemsiye kiralama hizmeti sunan birçok işletme bulunmaktadır.
  • Sahil Parkı: Konyaaltı Plajı’nın hemen arkasında uzanan Sahil Parkı, yürüyüş ve bisiklet yolları, çocuk oyun alanları, spor sahaları ve piknik alanları ile keyifli bir gün geçirmenizi sağlar. Sahil Parkı’nda yer alan kafeler ve restoranlar, Akdeniz manzarası eşliğinde yemek yeme imkanı sunar.
  • Akdeniz Manzarası: Plajdan Akdeniz’in eşsiz maviliği ve Toros Dağları’nın muhteşem manzarası izlenebilir. Özellikle gün batımında, plaj ve sahil parkı fotoğrafçılar için popüler bir noktadır.

Kaputaş Plajı

Kaş ile Kalkan arasında yer alan Kaputaş Plajı, Türkiye’nin en güzel plajlarından biri olarak kabul edilir. Dik bir kayalık yoldan ulaşılan bu plaj, masmavi denizi ve beyaz kumu ile ünlüdür.

  • Plajın Özellikleri: Kaputaş Plajı, küçük ama etkileyici bir koyda yer alır. Plaj, yüksek kayalıklarla çevrili olup, doğal bir güzellik sunar. Deniz suyu oldukça berrak ve serindir, bu nedenle yaz aylarında serinlemek için ideal bir yerdir.
  • Ulaşım: Kaputaş Plajı’na ulaşım, dar bir merdivenle sağlanır. Bu merdiven, plajın tepesindeki yoldan başlayarak plaja kadar uzanır. Plajın çevresinde otopark imkanı sınırlıdır, bu nedenle erken saatlerde gitmek ziyaretçiler için avantajlı olabilir.
  • Doğal Güzellik: Kaputaş Plajı, tamamen doğal yapısı ile dikkat çeker. Plajın çevresinde herhangi bir yapı veya tesis bulunmaması, doğayla iç içe sakin bir ortam sunar. Bu yüzden, piknik malzemelerinizi yanınızda getirmeniz önerilir.

Patara Plajı

Patara Plajı, Antalya’nın batısında, Kaş ilçesine bağlıdır ve Türkiye’nin en uzun plajlarından biridir. 18 km uzunluğundaki bu plaj, aynı zamanda Caretta caretta deniz kaplumbağalarının üreme alanıdır.

  • Plajın Özellikleri: Patara Plajı, ince kumlu sahili ve sığ denizi ile ünlüdür. Plaj, geniş alanı ve sakin atmosferi ile huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için idealdir. Patara Plajı, antik kentin hemen yanı başında yer aldığından, tarih ve doğa iç içe bir deneyim sunar.
  • Caretta caretta Kaplumbağaları: Patara Plajı, nesli tükenmekte olan Caretta caretta deniz kaplumbağalarının üreme alanıdır. Bu nedenle, plajın bazı bölümleri yaz aylarında kaplumbağaların yumurtlama döneminde koruma altına alınır. Ziyaretçiler, kaplumbağaların yuvalarını korumak için belirlenen alanlara dikkat etmelidir.
  • Patara Antik Kenti: Plajın hemen yanında yer alan Patara Antik Kenti, Likya Birliği’nin başkenti olarak bilinir. Antik kentte tiyatro, meclis binası, su kemerleri ve tapınak gibi birçok tarihi yapı bulunmaktadır. Patara, hem tarihi keşfetmek hem de denizin tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir destinasyondur.

Kleopatra Plajı

Alanya’da yer alan Kleopatra Plajı, Antalya’nın en popüler plajlarından biridir. İnce kumu ve berrak denizi ile ünlü olan bu plaj, efsaneye göre Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya hediye edilmiştir.

  • Plajın Özellikleri: Kleopatra Plajı, yaklaşık 2 km uzunluğunda bir sahil şeridine sahiptir. Plajın kumu oldukça ince ve altın sarısı renktedir. Deniz suyu oldukça berrak olup, yüzme ve şnorkelle dalış için mükemmeldir. Ayrıca, plajda şezlong ve şemsiye kiralama hizmeti sunulmaktadır.
  • Tarihi Bağlantı: Kleopatra Plajı’nın efsaneye göre, Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın Akdeniz’de yüzmek için en sevdiği yer olduğu söylenir. Bu nedenle plaj, kraliçenin adıyla anılmaktadır. Plajın sularının ve kumunun güzelliği, bu efsaneyi destekler niteliktedir.
  • Eğlence ve Su Sporları: Kleopatra Plajı, su sporları meraklıları için birçok seçenek sunar. Plajda jet ski, parasailing ve banana boat gibi aktiviteler yapılabilmektedir. Ayrıca, plaj çevresinde birçok kafe ve restoran, deniz manzarasına karşı keyifli bir yemek imkanı sunar.

Adrasan Plajı

Antalya’nın batısında, Kumluca ilçesine bağlı Adrasan, sakinliği ve doğasıyla ünlü bir plajdır. Olympos’a yakın bir konumda yer alan Adrasan Plajı, sessiz ve huzurlu bir tatil arayanlar için ideal bir destinasyondur.

  • Plajın Özellikleri: Adrasan Plajı, yaklaşık 2 km uzunluğunda, geniş bir sahil şeridine sahiptir. Plajın suyu sığ ve berraktır, bu nedenle yüzme ve şnorkelle dalış için uygundur. Plajın çevresi yeşil ormanlarla çevrili olup, doğayla iç içe bir ortam sunar.
  • Doğal Güzellik: Adrasan Plajı, doğal güzellikleri ile dikkat çeker. Plajın etrafındaki dağlar ve ormanlar, plaja eşsiz bir atmosfer katar. Ayrıca, plajın çevresinde yürüyüş yapabileceğiniz doğal parkurlar ve kamp alanları bulunmaktadır.
  • Suluada Turları: Adrasan’dan kalkan tekne turları ile “Türkiye’nin Maldivleri” olarak bilinen Suluada’ya ulaşabilirsiniz. Bu ada, beyaz kumsalları ve turkuaz renkli suları ile ünlüdür. Suluada’da şnorkelle dalış yaparak, deniz altındaki zengin su altı yaşamını keşfedebilirsiniz.

Çıralı Plajı

Antalya’nın batısında, Kemer ilçesine bağlı Çıralı, sakin ve bozulmamış doğası ile bilinen bir plajdır. Çıralı Plajı, aynı zamanda Yanartaş ve Olympos Antik Kenti gibi tarihi ve doğal zenginliklerle çevrilidir.

  • Plajın Özellikleri: Çıralı Plajı, yaklaşık 3 km uzunluğunda bir sahil şeridine sahiptir. Plajın kumu oldukça ince olup, deniz suyu berrak ve sığdır. Çıralı, doğal yapısı korunmuş, sakin bir plaj olarak bilinir. Burada, kalabalıktan uzak, doğayla baş başa bir tatil geçirebilirsiniz.
  • Caretta caretta Kaplumbağaları: Çıralı Plajı, Patara gibi Caretta caretta deniz kaplumbağalarının üreme alanlarından biridir. Kaplumbağaların yumurtlama döneminde plajın bazı kısımları koruma altına alınır. Ziyaretçiler, kaplumbağaların yuvalarına zarar vermemek için belirlenen alanlara dikkat etmelidir.
  • Olympos Antik Kenti ve Yanartaş: Çıralı Plajı’na yakın bir konumda yer alan Olympos Antik Kenti, Likya dönemine ait kalıntıları ile ünlüdür. Ayrıca, Çıralı’ya kısa bir mesafede bulunan Yanartaş (Chimera), sürekli olarak yanan doğal gaz alevleri ile dikkat çeker. Gece ziyaret edildiğinde, Yanartaş’ın mistik atmosferi büyüleyicidir.

Antalya, Akdeniz’in en güzel plajlarına ev sahipliği yapar ve her türden tatilcinin beklentilerini karşılayacak seçenekler sunar. İster lüks tatil köylerinde konforlu bir tatil arayanlar, ister doğayla iç içe huzurlu bir kaçış noktası arayanlar olsun, Antalya’nın plajları her zevke hitap eder. Antalya’yı ziyaret ettiğinizde, bu plajları keşfetmeyi ihmal etmeyin ve Akdeniz’in eşsiz güzelliklerinin tadını çıkarın.

Antalya, tarihin, doğanın, kültürün ve denizin buluştuğu eşsiz bir destinasyon olarak ziyaretçilerine unutulmaz anılar sunar. Zengin tarihi dokusu, büyüleyici doğal güzellikleri, hareketli turistik destinasyonları ve muhteşem plajları ile Antalya, her türden gezgin için mükemmel bir tatil fırsatı sunar. Antalya’yı ziyaret ettiğinizde, bu rehberde yer alan yerleri keşfetmeyi ihmal etmeyin ve Akdeniz’in incisini doyasıya yaşayın.

Bu makalelerde dikkatinizi çekebilir :

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.