İstanbul’da Gezilecek Yerler

25.08.2024
35
Okuma Süresi: 24 dakika
A+
A-
İstanbul’da Gezilecek Yerler
REKLAM ALANI

İstanbul, tarihin, doğanın ve kültürün harmanlandığı, dünyanın en büyüleyici şehirlerinden biridir. Bu kadim şehirde, her adımda farklı bir medeniyetin izlerine rastlamak mümkündür. Seyahat severler için İstanbul, keşfetmekle bitmeyecek kadar çok destinasyona sahiptir. Bu yazıda, İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler, parklar, müzeler, kiliseler ve diğer ilgi çekici destinasyonları daha da genişleterek sunuyorum.

Tarihi Yerler

  • Ayasofya : Ayasofya, İstanbul’un kalbinde yer alan ve şehrin en ikonik yapılarından biridir. 537 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa edilen bu yapı, cami, kilise ve müze olarak farklı dönemlerde hizmet vermiştir. İhtişamlı kubbesi ve göz alıcı mozaikleriyle her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendine çeker.
  • Topkapı Sarayı : Osmanlı İmparatorluğu’nun yaklaşık 400 yıl boyunca idari merkezi olan Topkapı Sarayı, İstanbul’un tarihi yarımadasında yer alır. Sarayda Osmanlı padişahlarının yaşadığı köşkler, harem, kutsal emanetler ve Osmanlı hazinelerinin sergilendiği bölümler bulunur. Topkapı Sarayı, tarih meraklıları için büyüleyici bir destinasyondur.
  • Sultanahmet Camii (Mavi Cami) : İstanbul’un en önemli camilerinden biri olan Sultanahmet Camii, 1609-1616 yılları arasında Sultan I. Ahmed tarafından yaptırılmıştır. İç mekanı süsleyen mavi İznik çinileri ile “Mavi Cami” olarak anılan bu yapı, hem dini hem de mimari açıdan İstanbul’un en değerli eserlerinden biridir.
  • Kapalıçarşı : Kapalıçarşı, 1461 yılında inşa edilmiştir ve dünyanın en eski ve en büyük kapalı çarşılarından biridir. 4.000’den fazla dükkanıyla altın, halı, antika, baharat ve hediyelik eşyalar gibi geniş bir ürün yelpazesi sunar. Kapalıçarşı, Osmanlı döneminin ticaret kültürünü yaşamak isteyenler için ideal bir yerdir.
  • Yerebatan Sarnıcı : İstanbul’un en gizemli yapılarından biri olan Yerebatan Sarnıcı, 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde su depolamak amacıyla inşa edilmiştir. 336 sütunu ve mistik atmosferi ile ziyaretçileri büyüler. Ayrıca, sarnıcın içinde yer alan Medusa başı heykelleri, tarihi ve mitolojik önemiyle dikkat çeker.
  • Galata Kulesi : 1348 yılında Cenevizliler tarafından inşa edilen Galata Kulesi, İstanbul’un en bilinen simgelerinden biridir. 63 metre yüksekliğindeki kule, muhteşem İstanbul manzarasını izlemek için harika bir noktadır. Kuleye çıkıp Boğaz, Haliç ve İstanbul’un tarihi yarımadasını panoramik olarak görebilirsiniz.
  • Dolmabahçe Sarayı : 19. yüzyılda Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun en görkemli saraylarından biridir. Sarayın barok, rokoko ve neoklasik stilleri bir arada sunan mimarisi, özellikle Avrupa’dan getirtilen mobilya ve dekorasyonuyla dikkat çeker. Dolmabahçe Sarayı, Boğaz manzarasıyla birlikte İstanbul’un tarihi ve zarif yüzünü keşfetmek isteyenler için mükemmel bir duraktır.
  • Kız Kulesi : İstanbul Boğazı’nın ortasında yer alan Kız Kulesi, tarihi 12. yüzyıla kadar uzanan bir yapıdır. Efsanelere konu olan bu kule, hem Boğaz’ın muhteşem manzarasını sunar hem de romantik bir akşam yemeği için harika bir mekandır. Kuleye küçük teknelerle ulaşabilirsiniz.
  • Rumeli Hisarı : Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452 yılında İstanbul’un fethi öncesinde inşa ettirilen Rumeli Hisarı, Boğaz’ın en dar noktasında yer alır. Hisar, İstanbul’un fethinde stratejik bir öneme sahip olmuştur. Günümüzde müze olarak hizmet veren yapı, aynı zamanda yaz aylarında konserler ve etkinlikler için de kullanılmaktadır.
  • Anadolu Hisarı : Rumeli Hisarı’nın karşısında, Boğaz’ın Asya yakasında yer alan Anadolu Hisarı, 1395 yılında Sultan Yıldırım Bayezid tarafından inşa edilmiştir. İstanbul Boğazı’nın kontrol altına alınması için yapılan bu hisar, Osmanlı İmparatorluğu’nun erken dönem savunma yapılarından biridir.
  • Mısır Çarşısı : Eminönü’nde yer alan Mısır Çarşısı, 1660 yılında inşa edilmiştir ve İstanbul’un en eski kapalı çarşılarından biridir. Baharat, kuruyemiş, lokum, şifalı bitkiler ve diğer geleneksel ürünlerin satıldığı bu çarşı, renkli atmosferi ile ziyaretçileri büyüler.
  • İstanbul Surları : İstanbul’u çevreleyen tarihi surlar, şehrin Bizans döneminden kalma en önemli savunma yapılarındandır. Özellikle Theodosios Surları, muazzam büyüklüğü ve sağlam yapısıyla dikkat çeker. Surların üzerinde yürüyerek İstanbul’un tarihine tanıklık edebilirsiniz.
  • Beylerbeyi Sarayı : Boğaz’ın Asya yakasında yer alan Beylerbeyi Sarayı, Sultan Abdülaziz tarafından 19. yüzyılda inşa edilmiştir. Barok tarzda inşa edilen bu saray, sultanların yazlık sarayı olarak kullanılmıştır. Sarayın iç mekanında Osmanlı dönemi mobilyaları ve dekorasyonları görülebilir.
  • Çırağan Sarayı : Boğaz kıyısında yer alan Çırağan Sarayı, Sultan Abdülaziz tarafından 19. yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir. Günümüzde lüks bir otel olarak hizmet veren saray, ihtişamlı mimarisi ve muhteşem Boğaz manzarası ile dikkat çeker.
  • Pierre Loti Tepesi : Eyüp’te yer alan Pierre Loti Tepesi, Haliç’in muhteşem manzarasını izlemek için ideal bir noktadır. Adını Fransız yazar Pierre Loti’den alan bu tepe, özellikle gün batımında büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Tepenin eteklerinde tarihi Eyüp Sultan Camii de bulunur.
  • Süleymaniye Camii : Mimar Sinan’ın “kalfalık eseri” olarak bilinen Süleymaniye Camii, 1550-1557 yılları arasında Sultan Süleyman tarafından inşa ettirilmiştir. İstanbul’un en büyük ve en önemli camilerinden biri olan Süleymaniye, muhteşem mimarisi ve Haliç’e bakan manzarası ile öne çıkar.
  • Fatih Camii : İstanbul’un fethinden sonra inşa edilen ilk büyük cami olan Fatih Camii, 1463-1470 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Cami, Osmanlı mimarisinin erken dönem örneklerinden biri olarak dikkat çeker. Fatih Camii, aynı zamanda Sultan Mehmet’in türbesine de ev sahipliği yapar.
  • Ortaköy Camii : Boğaz kıyısında yer alan Ortaköy Camii, Sultan Abdülmecid tarafından 1853 yılında inşa ettirilmiştir. Barok mimarisi ve zarif minareleriyle dikkat çeken cami, Boğaz’ın en güzel manzaralarından birine sahiptir. Cami, özellikle akşam saatlerinde Boğaz’ın sularında yansıyan ışıklarıyla büyüleyici bir atmosfer sunar.
  • Rüstem Paşa Camii : Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olan Rüstem Paşa Camii, 1561 yılında inşa edilmiştir. Eminönü’nde yer alan bu cami, özellikle iç mekandaki İznik çinileri ile dikkat çeker. Rüstem Paşa Camii, Osmanlı çini sanatının en güzel örneklerinden biridir.
  • Balat ve Fener Mahalleleri : İstanbul’un tarihi mahallelerinden olan Balat ve Fener, renkli evleri, dar sokakları ve tarihi yapıları ile dikkat çeker. Bu mahalleler, hem Yahudi hem de Rum kültürlerinin izlerini taşır. Balat’ta Ahrida Sinagogu ve Fener’de Fener Rum Patrikhanesi ziyaret edilebilir.
  • Kariye Müzesi (Chora Kilisesi) : Bizans döneminden kalma en önemli yapılardan biri olan Kariye Müzesi, mozaikleri ve freskleri ile ünlüdür. 4. yüzyılda kilise olarak inşa edilen bu yapı, daha sonra camiye dönüştürülmüş ve günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Kariye Müzesi, Bizans sanatının en güzel örneklerini barındırır.
  • Çemberlitaş : Çemberlitaş, İstanbul’un en eski anıtlarından biridir ve 330 yılında Roma İmparatoru I. Konstantin tarafından dikilmiştir. Sultanahmet Meydanı’nda yer alan bu sütun, Bizans döneminin önemli bir sembolü olarak kabul edilir.
  • Sarayburnu : İstanbul’un tarihi yarımadasında, Haliç ile İstanbul Boğazı’nın buluştuğu noktada yer alan Sarayburnu, şehrin en güzel manzaralarından birine sahiptir. Bu bölgeden, Topkapı Sarayı ve Ayasofya gibi önemli yapıları görmek mümkündür.

Parklar ve Doğal Alanlar

  • Gülhane Parkı : Topkapı Sarayı’nın bahçesi olarak kullanılan Gülhane Parkı, İstanbul’un en eski ve en büyük parklarından biridir. Osmanlı döneminden kalma ağaçları, geniş yürüyüş yolları ve muhteşem Boğaz manzarası ile Gülhane Parkı, şehrin kalabalığından uzaklaşmak isteyenler için huzur dolu bir mekandır.
  • Emirgan Korusu : İstanbul Boğazı’na bakan Emirgan Korusu, özellikle lale mevsiminde rengarenk çiçekleriyle ünlüdür. 472 dönümlük geniş bir alana sahip olan koru, yürüyüş yapmak, piknik yapmak ya da doğanın tadını çıkarmak için ideal bir yerdir. Emirgan Korusu, İstanbul’da doğayla baş başa kalmak isteyenlerin kaçırmaması gereken bir noktadır.
  • Yıldız Parkı : Beşiktaş ve Ortaköy arasında yer alan Yıldız Parkı, 19. yüzyılda Osmanlı padişahlarına ait bir av köşkü olarak kullanılmıştır. Günümüzde halka açık olan park, göletleri, çiçek bahçeleri ve tarihi pavyonları ile doğayla iç içe bir dinlenme alanı sunar. Park, aynı zamanda İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarasını izlemek için de harika bir yerdir.
  • Belgrad Ormanı : Şehrin karmaşasından uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için Belgrad Ormanı ideal bir seçimdir. 5.300 hektarlık alanıyla İstanbul’un en büyük yeşil alanlarından biri olan Belgrad Ormanı, yürüyüş parkurları, piknik alanları ve doğal gölleri ile doğa severlerin gözde mekanlarından biridir.
  • Maçka Demokrasi Parkı : Şişli ve Beşiktaş arasında yer alan Maçka Demokrasi Parkı, şehrin ortasında geniş bir yeşil alan sunar. Spor yapmak, yürüyüşe çıkmak veya sadece dinlenmek isteyenler için harika bir mekandır. Parkta ayrıca çeşitli etkinlikler ve konserler düzenlenmektedir.
  • Atatürk Arboretumu : Sarıyer ilçesinde yer alan Atatürk Arboretumu, İstanbul’un botanik zenginliklerini keşfetmek isteyenler için mükemmel bir destinasyondur. 2.000’den fazla bitki türüne ev sahipliği yapan bu arboretum, özellikle fotoğraf çekmek ve doğayla baş başa kalmak için harika bir yerdir.
  • Polonezköy Tabiat Parkı : İstanbul’un Anadolu yakasında yer alan Polonezköy Tabiat Parkı, şehrin en büyük tabiat parklarından biridir. Geniş ormanlık alanları, yürüyüş parkurları ve piknik alanları ile doğa tutkunlarının vazgeçilmez adreslerinden biridir. Aynı zamanda Polonezköy köyünün tarihi dokusunu da keşfetmek mümkündür.
  • Büyükada ve Prens Adaları : Marmara Denizi’nde yer alan Büyükada ve diğer Prens Adaları, İstanbul’un gürültüsünden kaçmak isteyenler için harika bir kaçış noktasıdır. Adalarda bisikletle dolaşabilir, fayton turlarına katılabilir ve adaların eşsiz manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
  • Çamlıca Tepesi : İstanbul’un Asya yakasında yer alan Çamlıca Tepesi, şehrin en yüksek noktalarından biridir ve muhteşem bir İstanbul manzarası sunar. Boğaz, Adalar ve İstanbul’un tarihi yarımadası buradan izlenebilir. Ayrıca tepede bulunan Büyük Çamlıca Camii, İstanbul’un en büyük camilerinden biridir.
  • Otağtepe Fatih Korusu : Boğaz’a bakan muhteşem bir manzaraya sahip olan Otağtepe, İstanbul’un en huzurlu yerlerinden biridir. Buradan, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün ve Boğaz’ın panoramik manzarasını izlemek mümkündür. Park, doğayla iç içe bir yürüyüş yapmak isteyenler için ideal bir noktadır.
  • Gölet Parkı : Beylikdüzü’nde yer alan Gölet Parkı, geniş yeşil alanları ve göleti ile dikkat çeker. Parkta yürüyüş yapabilir, bisiklet kiralayabilir veya piknik yapabilirsiniz. Ayrıca, park içinde yer alan kafeler ve restoranlar da güzel bir dinlenme imkanı sunar.
  • Küçükçekmece Gölü : İstanbul’un batı yakasında yer alan Küçükçekmece Gölü, doğa severler için ideal bir kaçış noktasıdır. Göl çevresinde yürüyüş yapabilir, bisiklet sürebilir veya gölün huzurlu atmosferinde piknik yapabilirsiniz.
  • İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi : İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt yerleşkesinde bulunan Botanik Bahçesi, bitki meraklıları için eşsiz bir deneyim sunar. Burada dünyanın dört bir yanından getirilen bitki türlerini görebilir, doğayla baş başa kalabilirsiniz.
  • Aydos Tepesi ve Aydos Ormanı : İstanbul’un en yüksek doğal noktalarından biri olan Aydos Tepesi, şehrin doğayla buluştuğu nadir alanlardan biridir. Aynı zamanda geniş bir ormana da ev sahipliği yapan bu bölge, doğa yürüyüşleri ve piknik için ideal bir yerdir.

Müzeler

  • İstanbul Arkeoloji Müzesi : 1891 yılında kurulan İstanbul Arkeoloji Müzesi, dünyanın en büyük arkeoloji müzelerinden biridir. Müze, antik Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait bir milyonun üzerinde eseri barındırır. Tarih meraklıları için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.
  • Türk ve İslam Eserleri Müzesi : Sultanahmet Meydanı’nda yer alan Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İslam dünyasına ait nadide eserleri sergiler. Halılar, el yazmaları, ahşap işçiliği ve metal sanatının en güzel örneklerini barındıran müze, İslam kültürünü ve sanatını yakından tanımak isteyenler için eşsiz bir mekandır.
  • Pera Müzesi : Beyoğlu’nda yer alan Pera Müzesi, Osman Hamdi Bey’in ünlü “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosuna ev sahipliği yapar. Müze, hem kalıcı hem de geçici sergileriyle İstanbul’un modern sanat sahnesinde önemli bir yer tutar.
  • Sakıp Sabancı Müzesi : Emirgan’da yer alan Sakıp Sabancı Müzesi, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi sanat eserlerinin yanı sıra modern ve çağdaş sanat sergileriyle de dikkat çeker. Boğaz manzaralı bu müze, hem sanat severler hem de İstanbul’un kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için harika bir seçenektir.
  • İstanbul Modern : Türkiye’nin ilk modern sanat müzesi olan İstanbul Modern, Karaköy’de yer alır ve çağdaş sanatın en iyi örneklerini sergiler. Fotoğraf, resim, heykel ve video sanatlarının sergilendiği müze, sanatın farklı formlarını deneyimlemek isteyenler için ideal bir destinasyondur.
  • Rahmi M. Koç Müzesi : Haliç kıyısında yer alan Rahmi M. Koç Müzesi, sanayi ve ulaşım tarihine adanmış bir müzedir. Tarihi trenler, arabalar, uçaklar ve deniz taşıtları gibi pek çok objeyi görebileceğiniz bu müze, hem çocuklar hem de yetişkinler için ilgi çekicidir.
  • Miniatürk : İstanbul’un en ilginç müzelerinden biri olan Miniatürk, Türkiye’nin önemli tarihi ve kültürel yapılarının minyatür modellerini sergiler. 2003 yılında açılan bu açık hava müzesi, Türkiye’nin dört bir yanından 130’dan fazla eserin minyatürlerini içerir. Ziyaretçiler, ülkenin zengin kültürel mirasını keşfederken eğlenceli bir gün geçirebilir.
  • İstanbul Oyuncak Müzesi : Şair Sunay Akın tarafından kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi, dünyanın dört bir yanından toplanmış oyuncakların sergilendiği eşsiz bir müzedir. 1700’lerden günümüze kadar uzanan oyuncak koleksiyonları, hem çocuklar hem de yetişkinler için nostaljik bir yolculuk sunar.
  • Deniz Müzesi : Beşiktaş’ta yer alan Deniz Müzesi, Türkiye’nin denizcilik tarihini keşfetmek isteyenler için ideal bir yerdir. Müzede, Osmanlı donanmasına ait gemi modelleri, haritalar, silahlar ve çeşitli denizcilik objeleri sergilenmektedir.
  • İstanbul Akvaryum : Florya’da yer alan İstanbul Akvaryum, dünyanın en büyük tematik akvaryumlarından biridir. Akvaryumda, Karadeniz’den Pasifik Okyanusu’na kadar uzanan farklı ekosistemlerde yaşayan binlerce deniz canlısını görebilirsiniz. İstanbul Akvaryum, aileler için harika bir eğlence ve öğrenme merkezidir.
  • Panorama 1453 Tarih Müzesi : İstanbul’un fethini canlandıran bu müze, 3 boyutlu panoramik resimlerle ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk sunar. Müze, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethini görsel bir şölene dönüştürerek ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatır.
  • Haliç Tersanesi : Dünyanın en eski tersanelerinden biri olan Haliç Tersanesi, İstanbul’un denizcilik tarihinin önemli bir parçasıdır. Tersane, Osmanlı döneminde inşa edilmiş ve hala aktif olarak kullanılmaktadır. Burada yapılan restorasyon çalışmaları, denizcilik mirasının korunmasına katkıda bulunmaktadır.
  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları : İstanbul’un kültürel hayatının önemli bir parçası olan Şehir Tiyatroları, yıl boyunca çeşitli oyunlar ve gösteriler sunar. Şehir Tiyatroları’nın tarihi sahneleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Fatih Reşat Nuri Sahnesi ve Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi bulunmaktadır.
  • Masumiyet Müzesi : Orhan Pamuk’un aynı adlı romanından esinlenerek kurulan Masumiyet Müzesi, romanda anlatılan objelerin sergilendiği bir müzedir. Müze, Çukurcuma’da yer alır ve romanın atmosferini birebir yaşamak isteyenler için ilginç bir deneyim sunar.

Kiliseler

  • Aya İrini Kilisesi : Topkapı Sarayı’nın avlusunda yer alan Aya İrini Kilisesi, İstanbul’un en eski Bizans yapılarından biridir. Kilise, müzik konserleri ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmasıyla bilinir. Tarihi atmosferi ve akustiği ile özel bir mekandır.
  • Sveti Stefan Kilisesi (Demir Kilise) : Balat semtinde yer alan Sveti Stefan Kilisesi, tamamen demirden inşa edilmiş olmasıyla dikkat çeker. 19. yüzyılda Bulgar cemaati tarafından inşa edilen bu kilise, mimari yapısıyla eşsiz bir örnektir ve Balat’ın renkli atmosferine ayrı bir güzellik katmaktadır.
  • Aziz Antuan Katolik Kilisesi : İstanbul’un en büyük ve en önemli Katolik kilisesi olan Aziz Antuan, Beyoğlu’nda yer alır. 1906 yılında inşa edilen bu kilise, gotik mimarisi ve geniş iç mekanıyla dikkat çeker. Hem dini bir merkez hem de mimari bir başyapıt olarak ziyaretçilerin ilgisini çeker.
  • Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi ve Aya Yorgi Kilisesi : Fener semtinde yer alan Rum Ortodoks Patrikhanesi, dünya çapındaki Ortodokslar için önemli bir dini merkezdir. Patrikhane binası içerisinde bulunan Aya Yorgi Kilisesi, 1600’lerden kalma değerli ikonaları ve freskleri ile dikkat çeker. Tarihi ve dini bir öneme sahip olan bu yapı, İstanbul’un çok kültürlü yapısını yansıtır.
  • Sent Antuan Katolik Kilisesi : Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi üzerinde yer alan Sent Antuan Kilisesi, İstanbul’un en büyük Katolik kilisesidir. Gotik tarzda inşa edilen bu kilise, zengin iç dekorasyonu ve geniş avlusu ile dikkat çeker. Hem yerel halkın hem de turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bir ibadet yeri olarak ön plana çıkar.
  • Aya Triada Kilisesi : Taksim Meydanı’na yakın bir konumda bulunan Aya Triada Kilisesi, İstanbul’un en büyük Rum Ortodoks kiliselerinden biridir. 19. yüzyılda inşa edilen bu kilise, Bizans mimarisi ile batı tarzını birleştiren özgün bir yapıdır.
  • Panayia Rum Ortodoks Kilisesi : Kurtuluş’ta yer alan Panayia Rum Ortodoks Kilisesi, 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir. Kilise, İstanbul’un farklı kültürlerin buluşma noktası olduğunu gösteren örneklerden biridir.
  • Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi : Kumkapı’da yer alan bu kilise, İstanbul’daki Ermeni cemaatine hizmet eden önemli bir dini yapıdır. 1800’lü yıllarda inşa edilen bu kilise, Ermeni mimarisinin güzel bir örneğidir.
  • Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi : Beyoğlu’nda yer alan bu kilise, 1835 yılında inşa edilmiştir. İstanbul’un en eski Ermeni kiliselerinden biri olan Surp Krikor Lusavoriç, şehrin çok kültürlü yapısının bir başka göstergesidir.
  • Galata Ermeni Katolik Kilisesi : Karaköy’de yer alan Galata Ermeni Katolik Kilisesi, İstanbul’un az bilinen ama görülmeye değer dini yapılarından biridir. Barok tarzında inşa edilen bu kilise, iç mekandaki süslemeleri ile dikkat çeker.
  • Balıklı Rum Ortodoks Manastırı ve Ayazması : Zeytinburnu’nda yer alan bu manastır, Bizans döneminden kalma önemli bir dini merkezdir. Özellikle şifalı olduğuna inanılan ayazması ile ünlüdür. Manastır, İstanbul’un dini tarihini keşfetmek isteyenler için önemli bir duraktır.
  • Hagia Triada Rum Ortodoks Kilisesi : Beyoğlu’nda, İstiklal Caddesi’nin sonunda yer alan Hagia Triada Kilisesi, 1880 yılında inşa edilmiştir. Kilise, Bizans ve Batı mimarisinin karışımını yansıtan etkileyici bir yapıdır.

İstanbul, tarih, kültür ve doğanın bir araya geldiği benzersiz bir şehir olarak seyahat severler için sayısız keşif noktası sunar. Ayasofya’dan Dolmabahçe Sarayı’na, Emirgan Korusu’ndan Prens Adaları’na, İstanbul’un her köşesinde farklı bir deneyim sizi bekliyor. Bu rehber ile şehrin zenginliklerini daha yakından tanıyabilir ve unutulmaz bir İstanbul seyahati planlayabilirsiniz.

YAZI ARASI REKLAM ALANI

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.