Antalya Antik Kentleri
Antalya, sadece deniz, kum ve güneşin değil; aynı zamanda kadim uygarlıkların mirasını taşıyan eşsiz antik kentlerin de başkentidir adeta. Anadolu’nun en eski ve en zengin arkeolojik alanlarına ev sahipliği yapan Antalya antik kentleri, tarih sever gezginler için tam bir açık hava müzesi niteliğindedir. Likya, Roma ve Bizans gibi birçok medeniyetin izlerini barındıran bu şehirlerde her taş, geçmişin bir parçasını anlatır.
Başlıklar
- 1 Arykanda Antik Kenti (Finike)
- 2 Myra Antik Kenti (Demre)
- 3 Olympos Antik Kenti (Kumluca)
- 4 Patara Antik Kenti (Kaş)
- 5 Phaselis Antik Kenti (Kemer)
- 6 Perge Antik Kenti (Aksu)
- 7 Seleukeia Antik Kenti (Manavgat)
- 8 Selge Antik Kenti (Manavgat)
- 9 Side Antik Kenti (Manavgat)
- 10 Soura Antik Kenti (Demre)
- 11 Termessos Antik Kenti (Kepez)
- 12 Xanthos Antik Kenti (Kaş)
Arykanda Antik Kenti (Finike)
“Yüksek Kayalık Üzerine Kurulu Kent” anlamındaki Arykanda, Likya kentlerinden biri olup, çok katlı teras üzerine kurulu planlamasıyla dikkat çeker. Finike’nin kuzeyinde, Arif köyü yakınındadır.
Kentte tiyatro, gymnasium, stadion, hamam ve lahitler gibi yapılar bulunur. Sessiz ve etkileyici atmosferiyle, kalabalıklardan uzak bir tarih molası için birebirdir.
Myra Antik Kenti (Demre)
Likya uygarlığının en gözde kentlerinden biri olan Myra, Demre ilçesinde yer alır. Dağa oyulmuş kaya mezarları ve iyi korunmuş tiyatrosuyla Likya mimarisinin en çarpıcı örneklerinden biridir.
Büyük bir ticaret ve dini merkez olan Myra, Roma döneminde de etkinliğini sürdürmüştür. Kentin yanı başında bulunan Aziz Nikolaos (Noel Baba) Kilisesi, Hristiyan hacıların da uğrak noktalarındandır. Kaya mezarları, Likya halkının ölümden sonraki hayata dair inançlarını yansıtırken, tiyatro mimarisi Roma döneminin sanatsal gücünü gözler önüne serer.
Olympos Antik Kenti (Kumluca)
Mitolojik atmosferi ve çevresindeki doğal güzelliklerle Olympos, Antalya’nın en çok bilinen antik kentlerinden biridir. Çıralı sahiline açılan antik liman şehri, zamanla korsanların merkezi haline gelmiş ancak Roma döneminde tekrar düzen kazanarak canlanmıştır.
Kentteki tiyatro, lahitler, tapınak kalıntıları ve nehir kenarındaki mezarlar, tarih ve doğa severlerin ilgisini çeker. Yaz aylarında kamp yapan gezginlerin tercih noktalarından biridir.
Patara Antik Kenti (Kaş)
Likya Birliği’nin meclis binasına ev sahipliği yapan Patara, sınırları içinde deniz feneri, tiyatro ve agora gibi yapılarla adeta bir antik metropol görünümündedir. Ayrıca Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaos’un burada doğduğu kabul edilir.
Geniş plajı, hem tarih hem deniz tatili arayanlar için Patara’yı benzersiz kılıyor.
Phaselis Antik Kenti (Kemer)
Roma döneminin ticaret limanı olarak gelişen Phaselis, üç limanı ile Akdeniz ticaretinin can damarlarından biri olmuştur. Sahil kenarındaki kalıntılar, deniz manzarasıyla iç içe bir tarih deneyimi sunar.
Kentteki su kemerleri, tiyatro, agora ve hamam yapıları dikkat çeker. Yaz aylarında yüzme molasıyla birleşmiş tarihi geziler için ideal bir noktadır.
Perge Antik Kenti (Aksu)
Antalya şehir merkezine sadece 17 km uzaklıkta bulunan Perge, Roma döneminde Anadolu’nun en önemli kentlerinden biriydi. Aksu ilçesi sınırlarında yer alan bu antik kent, planlı yerleşimi, anıtsal yapıları ve dikkat çeken mimarisiyle Roma dönemi kent yaşamını anlamak için birinci sırada gelir. 15 bin kişi kapasiteli tiyatrosu, 12 bin kişilik stadyumu ve sütunlu caddeleriyle büyüler.
Ziyaretçilere zamanın dondurulduğu hissini veren Perge, ayrıca Hristiyanlık tarihinde de önemlidir. Aziz Pavlusnemlidir. Aziz Pavlus’un buradan geçtiği ve vaaz verdiği bilinmektedir. Kentte yer alan anıtsal çeşme (Nymphaeum), hamam yapıları ve agora gibi yapılar hala ayakta ve etkileyicidir.
Toros Dağları’nın eteğinde, ormanların arasına gizlenmiş Seleukeia, adeta bir yürüüyüş rotası boyunca keşfedilecek bir tarih hazinesidir. Roma döneminde kurulduğu düşünülen kent, hem ticaret hem savunma açısından stratejik bir konuma sahiptir.
Kentin sütunlu caddesi, agora kalıntıları, bazilikası ve duvar kalıntıları hala ayakta. Sessiz ve ziyaretçi kalabalığından uzak bir tarih yolculuğu için idealdir.
Köprülü Kanyon Milli Parkı içinde, çetin bir doğa yapısında konumlanan Selge, dağ kentleri mimarisinin önemli örneklerindendir. Roma döneminde önemli bir askeri ve ticari merkez olmuştur.
Kentteki tiyatro, agora, tapınaklar ve sur kalıntıları halen ayaktadır. Doğa sporları ve jeep safari yapan gezginlerin rotasına dahil edilir.
Tarihi boyunca hem ticaret merkezi hem dini merkez olarak öne çıkan Side, günümüzde Antalya’nın en turistik noktalarından biridir. Apollon Tapınağı ile gün batımında görsel bir şölen sunar.
Antik tiyatro, agora, tapınak kalıntıları ve yürünüş yolları ile hem tarihi hem estetik bir deneyim sunar. Tarihle modern hayatın iç içe geçtiği nadir antik kentlerdendir.
Soura Antik Kenti (Demre)
Likya’nın kutsal kehanet merkezlerinden biri olan Soura, antik dönemde tanrı Apollon’a adanmış bir tapınak alanına sahipti. Denizden uzak dağ eteklerine kurulmuş olmasına rağmen dini açıdan çok etkili bir yerleşimdi.
Bugün görülebilen kalıntıları arasında tapınak temelleri ve kutsal alan duvarları bulunur. Sakin atmosferi, arkeolojik ilgisi olanlar için cazip bir noktadır.
Termessos Antik Kenti (Kepez)
Toros Dağları’nın yüksek zirvelerinde, doğaya entegre şekilde konumlanmış olan Termessos, büyük bir savunma yeteneğine sahipti. Büyük İskender tarafından fethedilemeyen nadir kentlerden biri olmasıyla bilinir.
Doğanın içine gömülmüş tiyatro, lahitler, surlar ve agora, halen etkileyici bir görüntü sunar. Ziyaretçiler dağlık yapı nedeniyle yürüyüşe hazırlıklı olmalıdır.
Xanthos Antik Kenti (Kaş)
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Xanthos, Likya Birliği’nin başkenti olarak tarihi açıdan son derece önemlidir. M. Ö. 8. yüzyıla kadar uzanan geçmişiyle bu kent, Persler, Yunanlar, Romalılar ve Bizanslılar tarafından kullanılmıştır.
Xanthos halkının bağımsızlık uğruna topluca ölmeyi tercih ettikleri dramatik tarihîsiyle tanınır. Kentte yer alan lahitler, mezar anıtları, tiyatro ve yazıtlı dikilitaşlar (steller), Likya dilinin ve sanatının önemli izlerini sunar.
Antalya’da tatil, sadece güneş ve denizle sınırlı değildir. Antalya antik kentleri, binlerce yıl öncesinden bugüne taşınıp gelen zengin mirasıyla ziyaretçilerine adeta zaman yolculuğu yaptırır. Her biri farklı bir hikâye sunan bu kentler, tarih ve doğanın en estetik buluşmasını sunar. Antalya tarihi yerler listesinin en önemli duraklarını oluşturan bu noktalar, her gezginin rotasına dahil olmalı.